15 Kasım 2022 Salı

32 Kısım Tekmili Birden Londra Ziyareti (KK nın ABD ve Londra Macerası)

 Bir Londra Ziyareti’nin Düşündürdükleri

Muhalefet partisi liderinin ABD ve İngiltere yaptığı ekonomi temelli olan ( anlatılan fon bulma yatırımcılar ile görüşme ) gezileri, buluştuğu insanlar ve ziyaret ettiği kurumları izleyince gerçekten insan şaşırıyor, bir parti hem de ana muhalefet partisi olarak verdiği mesajlara bakarmısınız!

Siyaset yapma tarzı bu mu? Ne parası aranıyor, ülkeye borç mu yoksa iktidara gelince teknoloji konusunda yatırımcı mı? Şaka mı yapıyorsunuz ÜLKEYE BORÇ ARANIYORMUŞ GİBİ TEKNOLOJİ FONU ARANMAZ Kİ? 

Diyelim ki borç alınacak kaynak aranıyor, bu durum da yapılanı hiç akıllıca bulmuyorum (teknik olarak imkansızı anlatıyorsunuz), stratejik hiç bulmuyorum (2002 deki  iktidar partisinden ne farkı var), bağımsız ulusların siyasi parti liderleri hiç bir ülkeden onay veya icazet almaz, bir başka ülke ziyaret ediliyorsa eşitler arasında diyaloğ kurmak üzere diplomatik üslup ile görüşme yaplır, gidip otel de genellikle randevu beklenmez önceden ziyaret programı hazırlanır ayrıca tüm bu yapılanların seçmen üzerinde de hiç bir siyasi etki de yoktur.

Yandaş medya ABD de 8 saat kayıp zaman olduğu ifade ediyor, bunun ise hiç önemi yok, ha kayıp oldun ha oturup hamburger yerken görüntü verdiniz ayrıca STK toplantıları ve peşinden Londra da bir başka seyahat. Londrada görüşülen fonlara bakınca borçlanma değil de teknoloji yatırımcısı arandığı ortaya çıkıyor, bir karar verin allahaşkına ne parası arıyorsunuz? 

Girişimci fon ayaklarında STK fonları ile görüşmek de yeni taktik galiba, bunlar hiç hayra alamet değil. "Hakikaten iyimisiniz?" diye düşünmeden de edemiyorum. Bak yine Millet ittifakı içinde Soros Fonu hortlamasın. Bir tanesinin yanında hala Soros Foncuları görünüyor, Banu Avar söyleyince mi anlayacaksınız?

Bir liderin ziyaret ettiği yeri tanıması veya ona tanıtılması gerekir,  sanırım parti temsilcisi finans dünyasından birhaber ve bir ülkenin borçlanma usullerini dahi bilmiyor, ziyaret ettiğiniz yeri tanımıyorsanız, buluşacağınız insanların kimler olacağının bilmiyorsanız, onları tanımak için bir çabanız ve hazırlığınız yoksa ve ziyaret edeceğiniz kurumların kimler olacağını da bilmeden yola çıkarsanız sonuç böyle olur. 

Bu strateji 6 lı masayı nasıl etkiliyor bir başka merak konusu? Seyahat amacı NET olarak nedir? Kime ne mesajı veriyorsunuz?

Muhalefet böyle mi temsil edilecek?, iktidardan ne farkınız olacak? ilgili Bakan da gitti Londraya da ne oldu? Aynısının kötü taklitinden öte birşey yok.

Sonuç!
 hiç mi? kocaman bir hiç mi?

Bizim memlekette bir laf var " kızım sana söylüyorum gelinim sen anla " diye.

Muhalefet görünenler size söylüyorum, iktidar olanlar sizde anlayın kısacası.

Ana muhalefetin finans piyasaları konusunda profesyonel bir uzmanın olmadığını düşünüyorum, sonra “yok ya vardır mutlaka yılların partisi diyorum “ diyorum da, her halde bu değerli profesyoneller, bu çok iyi bilen akademsyenler, bu yılların tecrübesi sahibi bürokratlar nerede nerede, tecrübe devre dışında kalmış, hayret hayret vallahi hayret.

Ekonomi politikası konusunda ise muhalefetin durumu iktidardan daha iyi tabi ki, akademiden ve bürokrasiden gelen ekonomist kişiler var şükür, bir kısmını da çok yakinen tanıyorum yav arkadaş neden susuyorsunuz?

Bu sınırlı kaynağın dışında, ana muhalefet partisinde piyasa tecrübesi olan, uluslararası finans alanında özel sektörde veya yurtdışında çalışmış finans uzmanı olan kesinlikle kimse olmadığını söylemek sanırım hatalı olmayacak. (birazdan anlatılacak teknik detayları inceleyin sizde keşfedin)

Her söze ve gazete dedikodusuna inanmak bu beceri ve liyakat noksanının bir göstergesi, ABD ve İngiltere’de her önüne gelen ile ekonomi, finans piyasası parasal kaynak için  (siyasi çıkar için) bir araya gelebileceğini görüntüsü yaratmak etik değil, çünkü ilgili bakan kadar bir sorumluluk ve çözülecek problem listeniz de yok (bu durum işte hiç etik değil)

Londra burası her türlü yapı ve kaynak var, karşınıza da çıkarlar bunlar fakat her karşınıza çıkanla görüşmek zorunda da değilsiniz, Türkiyeyi temsil edecekseniz ya, iktidara adaysanız ya bilerek seçici olmak zorundasınız.

Bakın söyleyeyim, Londra da tefeci yoktur, bu bir akıl dışı bir laf salatası hadi  "şehir efsanesi" diyelim bu savsak tavır az bilen gevşek yandaş gazeteci veya yandaş akademisyen uydurması bir hikayedir.

Finans piyasasına  "tefeci" demek cehalet işareti, evet bu piyasaların bir tarihi geçmişi var 1700 lerden başlayan ve evet 1800 lerin başında Osmanlıyı da finanse eden, evet Osmanlı tahvil satıp bunlardan borçlandı tamam ve İstanbul, İzmir ve Selanikte ilk sigorta işlemlerini de yapan da Londra piyasası doğru.

Fakat tarih iyi okursanız piyasa kavramının nasıl geliştiğini ve borç batagına düşen Osmanlının nasıl sömürge ülke haline getirildiğini de hatırlarsınız. Osmanlının ilk borcunun yarısı ile saray inşa etmesi diger yarısı ile savaş finanse etmeye kalkması vb durumları da mevcut.

Unutmayın önce borç batagına düşürüp finansal olarak çökerttiler, sonra duyuni umumiye ile devlet adına vergi topladılar, bu borçlar karşılığı imitiyaz ve kapitülasyonlar elde ettiler, sonra Çanakkale, sonra istanbul işgali, sonra yurdun işgali ve parçalanması girişimi.

Sonuç? Hepimiz sonucu bildiğimize göre o sonuca uygun davranın dik durun o zaman, ülkenin kuruluşunun 100. yılı kutlanacak.

Akıllı ve hesapçı davranacaksın, çakalların, mafyanın ve emperyalizmin eline düşmeyeceksin, aşırı borçlanmayacaksın, vatandaşı Suriyeli ve kaçaklar karşısında ve enflasyon karşısında ezdirmeyeceksin, işsizlik ile terbiye etmeyeceksiniz. 

Tefeci

Eğer kastedilen Londra piyasası için yüksek faiz ise ( yüksek faiz ile tefeciden borçlanma gibi) buna “tefeci faizi” diyerek veya paranın kaynağı belli değilse buna “kara para” diyerek aşağılayarak bir yere varamazsınız. Ülke kredi notu neden düşük? CDS ler neden yüksek? Buna rağmen Londraya git para ara ama adamlara "tefeci" diye hitap et, sonra ulaşamadığın paraya kara para diye çamur at.

Türkiye ekonomisini düşünün ve ekonominin en az %50 si kayıtdışı, 13 milyon sığınmacı ve kaçak memlekete doluşmuş bu ortamda siz en az 2 milyonu kayıtdışı istihdam “ kara para ne demek biliyormusunuz, anlamına gelir? " önce aynaya bakmayı deneyin. Kayıtdışı çalışan adama bir de bedava sağlık hizmeti ve önceliği var, ohh bee var mı Dünyada böyle bir ülke biz de yerleşelim, okul bedava, üniversite sınavsız süper süper.


Sadece acı ve komik duruma düşersiniz benden söylemesi, üstelik bunu iktidar yanlısı medyada muhalefet medyasında bir marifetmiş gibi kullanıyor aynı argümanları, hatta ünlü anlı şanlı akademisyenler de bir ağız dolusu laf ediyor, kara para üzerine. Doktora tezi yazanı da çıktı, o daha çok biliyormuş, Londra kara para demekmiş falan yakında "sabah şekerleri " programında konuşacaklar konuyu.

Şimdi azıcık Londra piyasası yazalım eski banka hazinecisi, fon yöneticisi ve eğitimci şapkamızı da takalım, takalım da yazalım: daha fazla detayını merak eden ise kendisi okur, sorar araştırır ve hatta google amcadan öğrenir.

Londra Merkezine “City” denilen merkez bölgede dünyanın en büyük para-finans piyasası var ve 250 yılda oluşmuş bir yapı.


Bu para piyasasında her gün parası konvetible olan her ülkenin parasının faizi için serbest piyasada fiyat yani serbestçe faizi oluşur. (tek veya çift yönlü kotasyon  vererek yani  “alım satım fiyatı" vererek” piyasa oluşturur) (CDS ler de bu şekilde fiyatlanır zaten).
Diğer taraftan Londra’da merkezi bulunan finans kurumları kendi aralarında da ayrı bir kurumlararası piyasa da yani ayrı bir piyasa da mevcut tabiki tüm bunlar Merkez Bankasının gözetiminde ama merkez bankası bağımsız. Tabi ki tüm fon ve piyasalara bağlı olan aracı kurumlar, yani yatırım konusunda aracılar ve danışmanlar da mevcut.


Sürekli para birimlerinde fiyat yani faiz teklifi mevcut.

Üstelik “ İslami finans ürünlerini ambalajlanıp paketleyerek" fiyatlaması da bu ortamda yapılır çünkü paranın dini yok, malum. İslami finans ürünleri Amerikan Citibank ve İngiliz HSBC den sorulur, ne ilginç değil mi?

LIBOR var (London Interbank Offer Rate) yani Sterlin, Euro ve ABD Doları başta olmak üzere günlük faiz teklifi verme sistemi var, vadeler ise muhtelif.

Hem organize hem tezgahüstü finansal ortam mevcut, tabiki düzenleyici kurumların hepsi de faaliyet gösteriyor ve tabiki bağımsızlar. 

Londra daki bu piyasa ortamını anlamayan doğru düzgün tarif etmekten imtina eden Türkiye’deki iktidar yandaşı olan ve yandaş olmayan basın veya sadece medya, maalesef işin kolayına kaçıp  bu ortamı tefeci piyasası olarak adlandırarak aşağılamaya çalışır ama daha sonra aynı ülkenin siyasetçisi kalkıp gider sunum yapar borç ister, daha önce bu piyasada ihraç ettiği 30 yıllık eurobond larla borç aldığını da unutur.

İş bu kadarla da kalmıyor bir de ağzına “ kara para aklamayı” takanlar var. 

Beyler ve bayanlar “kara para tanımı” 10 çeşit değil bir tane ve bu tarife uyan bir paranın kara para olup olmadığına dedikodu veya google hazretleri karar verilmiyor. Offshore hesaplarda bulunan her para da kara para tanımına girmiyor? Para nasıl kazanıldı? Kimin sermayesi ile bu para kazanıldı? Bu ticareti yaptığın mal alıp sattığın kişiler kim? Kazancın vergisini verdin mi? Gerçek kazancını beyan ettin mi?Neden off-shore şirket kurup parayı oraya aktarma sonra da o şirket adına parayı İsviçre de yönettirmeyi tercih ediyorsun?

Her işin bir kuralı ve her devletin de kendi MASAK kurumu var ve kara para konusunu denetliyor böylece hukuk karar veriliyor, kafaya göre veya politikacıya göre değil.


Bu ortam da iktidar bunları zamanı gelince “dış güçler” zamanı gelince “ tefeci piyasası” olarak lakap takınca ve muhalefet de peşine takılınca ve onlar da “ kara para” diye tutturunca hep birlikte komik duruma düşünüyoruz farkındamısınız?

Londra’da CDS 650 olmuş ( son 3 yılda 200 den 900 e çıkıp 650 düşen 5 yıllık TR CDS ) bu durumu dış güçler ve kara para hikayesini Londra piyasası için aşağılayarak sakın anlatmaya devam etmeyin.

Konuyu tekrar Londra’ya getirecek olursak , bu piyasada herkes yani her birey veya kurum veya fon alışveriş yapabilir, parasını borç verip veya borç alabilir. Tabiki parasının kovertible olması şartıyla.

Türkiye Hazinesi  burada Eurobond satarak 30 yıl vadeye kadar borçlanır, Türk Bankaları bu piyasadaki bankalar konsorsşyumundan sendikasyon kredisi alır, Türkiye’deki Bankalar bu piyasadan TL ve Döviz bazlı risk yönetim ürünlerini alır ve satar, bunu Bankalarımız uzun yıllar süren ilişkileri ile yürütürler. 

Böylece Türkiye'deki müşteri de kendi finansal risklerini ve firmalar dış ticareti bu şekilde yapar ve risklerini yönetirler.

Türk sigorta ve reasürans şirketleri Londra üzerinden reasürans yaparlar çoğunlukla, yoksa ihracat yaparken gemiyle, karadan veya uçakla mal taşırken kim sigortalatacak? Tüm bu yaşanmış kıymetli tecrübeler yanında, yüzelli yılın ötesinde sigortacılık ilişkisi de mevcut. 

"Türkiye ekonomisi ve piyasaları olarak başka bir mecraya sürükleniyor" şimdi bunu fark etmenin zamanı.

Tüm olumsuzluklar aslında 2020 yılından beri yaşananlar dan dolayı artık limitleri de çoktan aştı.

Türk parası konvertibilitesi artık tartışmaya açık bir konu çünkü Türkiye ekonomisi finansalPölçme değerleme standartları ve risk ölçümü limitlerinin dışına çıkıyor.

Düzenleyici kurumlar TCMB, BDDK ve TÜİK ise bağımsız değil, TCMB ve BDDK nın bazı kararları Londra piyasasındaki kurumlar ile yapılan işlemlere kısıtlama getirdi keyfi biçimde ve bir süre sonra bazılarını kaldırdı.
Ülkenin kredi notu çok çok düşük ve CDS risk primi çok yüksek. 2020 den beri yabancı para işlemleri keyfi olarak BDDK ve TCMB tarafından kısıtlanıyor. 

Türkiye’deki tek problem sadece ekonomik sonuçlar yani enflasyon veya işsizlik vb sonuçlar değil,
Finansal Kurumlar ve Piyasamız ile diğer tüm kurumlarımız bağımsızlığını ve serbest rekabet ortamını da yitirdiler.

Dışarıdan dış piyasalardan olan parasal güvenilirliğimiz de yitiriyoruz ve piyasa dışına atılıyoruz hem de yavaş yavaş işte 2022 yılı içinde tam da bunu yaşıyoruz.

Borsa İstanbul'un teknoloji ortağı ABD NAZDAQ borsası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası borsa ortaklığından neden çıktı? Yerlerine TVF ve Katar Yatırım Otoritesi neden yerleşti? Bunun nedeni yanlış ve olmayacak adamların Borsa Başkanlığına atanması sonra da görevden ayrılmak zorunda kalmaları olmasın, bunun nedeni Borsanın sahipliğinin piyasadan (aracı kuruluş ve bankalar) alınarak TVF (Türkiye Varlık Fonuna) verilerek siyasallaşması olmasın?

Türkiyede ekonomi artık resmî rakamlar ile ölçülebilir değil, rakamlar gerçekleri göstermiyor bu sebeple uzmanlar ve analistler diğer verileri kullanarak gerçek durumu ve riski ölçmeye çalışıyor.

Ülke içinde bütün bunlar yaşanırken Londra da para arıyorum politika şovu yapacağım diye gitmek gerçekten komik, para aramak bahanesi ile kim kimi neye ikna ediliyor anlamıyorum. Tabiki ülkeye borç mu aranıyor yoksa teknoloji yatırımcısı mı yani girişimci mi o da belli değil.

2022 yıl başından beri TCMB nin piyasada satığı döviz miktarı 95 Milyar dolar sırf kur artışını engellemek için ve geçen hafta Londrada %10 yıllık faiz ile 5 yıl için 1,5 Milyar dolarlık tahvil satarak borçlanmak başarı diye sunuluyor muhalefetin ise gıkı çıkmıyor. Hadi bir yorum çelişkileri konuşmak için Londraya gitmeye gerek yok, neden TCMB bilançosunu okuyan yok siyaset millet ve cumhur ittifakında bilen var mı?

Seçmen mi? Parti içindeki taraftarla mı? ABD de veya Londra'da kim kimi kafalıyor ve neyin sözü veriliyor?

Şaka yapıyorsunuz değil mi? Bahane de komik cebinde 3 kuruş parası olan ( yani parası olmayan) teknoloji fonu yöneticileri ile buluşmak ise çok fazla komik ve zavallı bir durum.

Amberin Zaman gibi Ergenekon ve Balyozun menşeyi teşkil eden Taraf gazetesi eski yazarı, ne olduğu belli olmayan birisi ile buluşmak? Fotoğraf vermek ne demek? bunun Londra ziyareti ile ne alakası var? Ergenekonu yapanlar ile Balyozun senaryosunu yazanlara mesaj mı gönderiliyor, sanırım akli denge de gidiyor, muhalefet alzheimer oldu sanırım.

Hey ana muhalefet, hey 6 lı masa gidin kafayı taşa vurun daha iyi, çünkü hiç olmaz ise biraz canınız yanar belki kendinize gelirsiniz.

Aymazlık bu açıkça aymazlık.

Londra’da bunun dışında sigortacılık ile ilgili risklerin el değiştirdiği bir “ sigorta ve risk” piyasası da var. Tabiki günümüzde ABD ve Londra piyasaları birbirine entegre vaziyette.

Tüm bunlar bireylerin, kurumların ve fonların dışında bizim alışık olmadığımız biçimde çok uzun vadeli para hareketi olan fon (mutual lar) yani (hayat sigortası ve emeklilik fonları veya gayrimenkul fonları ) hemde uzun vadeli risk yönetimin hem de gülük para hareketi yapıldığı ortam burası. 

Bu ortamda tabiki Dünyanın her yerinden birey veya kurumsal temsil ile sermayesini yöneten, fonlar ve varlık yöneticileri de mevcut.

Dikkat sadece faiz, risk yönetimi ve uzun vadeli varlık yönetimi piyasası ağırlıklı olarak Londra’da. 

Tabiki çok çeşitli kurumun ve kaynağın bulunduğu en büyük piyasa bu konuda Londra.

ABD kaynaklı, hayat, emeklilik, gayrimenkul, teknoloji fonları, sigorta kaynakları belki rakam olarak çok büyük ama çok çeşitlilik Londra’ya ait bir piyasa ortamı.


Londra borsa nın yani sermaye piyasasının merkezi değil. Sermaye piyasası ve tarım piyasası ve metal piyasaları vb piyasaların merkezi ABD de bir kısmı Chicago da bir kısmı NY ve başka bölgelerde.
(altın, bazı metal veya petrol benzeri ürünleri hariç )


Tekrar Türkiye için genel görünüme geri dönersek,

Türkiye batıdan finansal piyasalardan yavaş yavaş da olsa kopuyor, savaşta bile yapılmayacak finansal teknik hatalar (Latin SWAP fantazileri) ve diplomasiye dayanmayan yaklaşımlar ile finansal hatalar üst üste yapılıyor. Bu beceri noksanlığı karşısında gelecekte ne batı ne de Rusya ya yaranamayacak bir durum oluşuyor.

Türkiye Rusya Ukrayna savaşında aldığı pozisyon, görünen görünmeyen doğal gaz ve enerji işleri , ticareti, nükleer santralde askeri üst kurma vb konularda çok net batı tarafından dışlanacağa işaret ediyor. Bunu ben ifade etmiyorum artık bunlar 10 larca gazetede dış basında haber ve makale olarak yayımlanıyor. Türkiye Rusya nın para hareket merkezi haline geliyor ve Londra piyasası bunu da görüyor.

Daha önce de İran ın para hareket merkeziydi.
(şimdi bu iki konunun da bilenleri ABD de tanık koruma programında) şimdi bunların üzerine Rusya ve Rusya varlıklı yani paralı kesimi de eklendi.

Diğer taraftan TCMB resmî rakamlarına yansıyan “net hata noksan” ile gelen para nerenin parası ve TR de  net hata noksan diye elden gelen para Türkiyede yatırım parası olup ekonomiye nasıl giriyor? (batı buna göz yumacak ama nereye kadar?, hani medeniyet bu malum “ tek dişi kalmış canavar “ )

Bazı ülkeler hemen “kara para aklama ülkesi” etiketini kolaylıkla üzerimize yapıştırıyor, kimse kendi pantalonundaki yamayı ve deliği görmüyor, Londra ya gidiyorsan karşıdakine "pantolonunda delik var önce kendinize bir çeki düzen verin" diyecek yürek ve akıl olmalı, talimat alan ilişki tesisi etmek beceri değil.

Bu tip kendini farklı görenler ülkelere ve uluslararsı politikaya göre değişken ortamlarda düzgün, kurallı, kanunla ve etik davranarak direnmek gerekir. Bu nu yaparken vatandaşları vize alamayan ülke konumunda olmak ayrı sorun Londradan ev, malikane sokak satın alan Türkiye kaynaklı iş adamı görünümülerin de oldukça sorunlu ve olumsuz, bu durumlar herkes tarafından da biliniyor.

Bu garip durum galiba iktidar ve ana muhalefetin dışında herkes biliyor, bu ortamı dile getirmek yerine Londra’da görüşme yapmaya gidiliyor bu bilgi ve görgü tecrübe seviyesiyle görüntü veriliyor.

Vay bee Türkiye'deki seçmen "helal anamuhalefet de Londra ya ABD ye gidebiliyormuş hatta Amberin Zaman la foto da verebiliyormuş ve tarafa taraf olabiliyormuş" dedi bir den oy patlaması mı yaşandı.

Türkiye gelecekte şimdikinden fazla borçlanacak mı?
Bu konuda borçlanmaktan başka seçenek yok mu?
Üretim yerine hala para piyasası mı?
Kalkınma yerine hala büyüme mi?
Daha bu bir parti programında belli değilken, 6 lı masa neyi borçlanıp hangi problemi çözecek de neyin teknoloji fonu ön görüşmesi oluyor? 

Doğru ya NEO-LİBERAL bunlar, Millet ve Cumhur İttifaklarının ikisi de,  normal bunlar normal kalkınma olmadan büyüme fantazisine, gelir dağılımı bozukluğu arşa ulaşmışken, enomominn %50 si kayıtdışındayken hala borçlanma eğilimlerine ama yılda 9 milyar dolar ödediğin 13 milyon sığınmacı ve kaçak için ödeme yapmaya devam etme taraftarı biliyorum. Sıgınmacı ve kaçakları iki yılda geri göndereceğiz diye hayal kurmaya bu da çevre zorlaması ile yapmaya devam etme.

Unutmadan 13 Milyon Suriyeli sıgınmacı ve kaçaklar geri dönmeden ekonomik kriz BİTMEYECEK bunu öğrenmek için ekonomist geçinen partililerden rapor istemeyi unutmayın.

Kurumsal fon parası isteniyorsa bunun merkezi İsviçre yani Zürich veya Cenevre bu kurumların Londra’da temsilcileri var. O zaman İsviçre finans çevreleri ile ilişkiler nasıl?

Dünyanın değişik offshore bölgelerinde şirketler kurup parasını İsviçre’de yönettiren kişilerden ve kurumlardan bir destek istenmez mi? Aşk olsun bundan sonraki ziyaret Cenevre ye olsun o zaman!

Tabi görüşecek adam bulursanız. Belki yanınızda partililerden offshore hesabı olanlara sorarsınız eminim yardımcı olurlar.


Teknoloji fonu parası aranıyorsa böyle bir işin merkezi Dünya da dağınık şekilde bulunuyor.
 “Avrupa ve ABD de “ekosistemler bunu yapıyor. Yani melek yatırımcı ve yatırımcılar doğrudan bu merkezlere teknolojide yatırım seçeceğini değerlendiriyor.


Londra’dan borç isteniyor gibi teknoloji fonu görüşmesi yapılmıyor buna çok gülüyorum yani teknoloji fonundan para bulmak ile TR için borçlanma görüşmesi yapmak farklı iş ve bunun yolu GİDİP KAPI KAPI fon fon dolaşmaktan geçmiyor?

Londra’ya gidip TV lere çıkıp kripto para veya blockchain hikayesi anlatmak da bayatladı.

Türkiye’de iyi bir üniversitelerde okuyan kendini biraz geliştirmiş herhangi bir genç siyasilerden daha teknoloji, grişimcilik bilgisine sahip.

Londra’da kapı kapı gezerek para bulunamayacağını önceliklerin 20 yıl öncesine göre bile çok farklı olduğunu, 20 yıl önce bile Kemal Dervişin aracı olarak gönderilmiş olduğunu hatırlayın. Hatta bu Derviş CHP MV oldu daha sonra.

Batı, Doğu veya Rusya yatırım yapacaksa zaten kendisi gelir veya adamını gönderir.
Borç verecekse de adamını gönderir şartlarını sana dikte ettirmeye çalışır.


Babacan a sorarsanız da size anlatır  “McKinsey e 20 milyon dolar verirsen Londra’dan bize para bulacak bir de IMF gibi kalkınma programımızı yapacak” diye ifadesi bile olacaktır, IMF den daha öteye vizyon yok, ara da bulasın...Varsa anlatın öğrenelim.

Hani var ya bir söz var Hoca Nasrettin den, işte Londra’ya ve ABD ye tekoloji parası bulmayamı, STK parası bulmaya mı yoksa gelecekteki ülke borçlanması için mi gittiği belli olmaya gelsin bu söz, 
“ ölme eşşeğim ölme yaz gelisin de yonca bitsin “ 

Erman Dinçel / 15 Kasım 2022

Zafer Partisi

Kurucular Kurulu Üyesi ve
Genel Başkan Ekonomi Başdanışmanı