BES'de Risk Yönetimi Zamanı
30 Ağustosta yazmışım en son, o günden bu güne elim-kolum varmadı yazmaya, sürekli şehit haberi, toz, duman, ölüm haberleri, umutsuzluk, hukuksuzluk ve yalan dolan kol geziyordu. Bugün yazdım çünkü bu hafta önemli, ilk defa Bireysel Emeklilik Sisteminde el frenini çektim 4 Ekim 2012 sabahı ( esnek fondan çıktım ve likit fona geçtim, bunu sayfamda duyurdum da ) ve SAVAŞA HAYIR dedim. 2012 başından bugüne sürekli tırmanarak artan oranda belirsizlik, gerilim, kavga, terör ve huzursuzluk ve nihayet savaş olasılığı bu kararı aldırdı.
Evet, SAVAŞA HAYIR, nedeni duygusal değil, savaşa giren ülke büyüyemez, 2023 de Dünyanın 10. büyük ekonomisi olamaz, bütçe açıkları artar, sıcak para çıkışı olur, kimse yatırım için gelmez gelenler gitmeye niyetlenir. Turist gelmez yıllık 20 milyar dolarlık turizm gelirin 10 milyar dolara iner. Cari açığın 65 milyar dolardan artık bilmem nereye kadar çıkar.
Kazanan olmaz savaşta, kazandı gibi görünen vardır, işin kötüsü 1-2 yıla çıkar kokusu ama ülke çoktan 20. sıraya geri dönmüştür ve 3. Dünya ülkesi olmaya devam edersin, üstelik bir de, savaş yeni karışıklıklara ve huzursuzluklara gebedir.
Biz ekonomik gerçeklere bakalım gerisini siyaset adamları düşünsün;
Bu hafta büyüme oranı revize edilerek %3,5 2012, %4 2013 ve %5 2013 olarak ilan edildi.
Enflasyon hedefi de revize edilerek %5 den %7,5 yıllık rakama revize edildi. Eylül den Eylüle enflasyon %9,3 TÜFE ve %4,2 ÜFE oldu. Sizce bu yılsonu hedefi tutacak mı? Bence tutmayacak şurada 3 Kasıma bir kaç gün kaldı, bu tarih de açıklanacak enflasyon ile %7,5’un tutmayacağını da hep birlikte göreceğiz.
Dış ticaret verilerine bakarsanız ihracattaki artış devam ediyor, %10 civarında bir artış ile yıllık ihracat 130 M USD seviyesinde, ithalat ise geçen yıla göre aynı seviyede ( 220-230 M USD) dış ticaret açığında azalma olacak gibi duruyor.
Cari açık 65 M USD'den galiba 70'e doğru tırmanacak bunun sebebi gelir kalemlerinde meydana gelen düşüş.
Böyle bir ortamda Suriye topraklarında bir savaşa girmeden devam etmek demek ilk 10 yılda ortalama %4-5 büyüyerek 20 yıl sonra 9-11. büyük ekonomi olmak demek, unutmamamız gereken önemli bir husus.
Bir savaş veya bir operasyonun ise maliyetine en az bütçe açığı olarak katlanacağız, bunu da unutmamak lazım.
Emeklilik fonları incelendiğinde yılbaşından bu yana hisse fonların %30-35 ler de kazandırdığını, Esnek Fonların %15-25 kazandırdığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu durumda likit fona geçmek ve gerekiyorsa yılbaşına kadar kalmak sanırım fırsatları kaçırdım anlamına gelmeyecektir.
Kötü senaryo yazıp, Suriye’ye bir askeri operasyon düzenlendiğini düşünürsek. Borsaların açık kalıp kalamayacağını, açık kalırsa hangi seviyede olacağını tartışabiliriz ama diğer taraftan ne olursa olsun finansal piyasalar bundan olumsuz etkilenecektir.
Likit Fon almış birisi için geri dönüş senaryosu ise ; eğer bir savaş olur ve borsalar aşırı düşerek %50 ve üzeri bir değer kaybına uğrarsa, en karanlık günde emeklilik fonlarından hisse fona geçmenin zamanı geldi demektir. Bu durumda haftalık %25 ile likit fondan 1 ay içinde hisse fona geçilmesini tavsiye ediyorum.
Bilindiği üzere olağanüstü durumlarda fon değerleme esasları SPK tarafından belirlenmekte ve fonlardaki bir takım kısıtlamalar da özel durumlar için kaldırılmaktadır.
Olumlu senaryoda ise Kasım başında esnek fona geri dönmeyi planlayacağım bu durumu da bu blog da paylaşacağım ....bilgilerinize sunuyorum...kısmetimiz açık olsun...
Erman Dinçel
10 Ekim 2012, İstanbul
