26 Kasım 2020 Perşembe

Ağlama Değmez Hayat Bu Göz Yaşlarına

26 Kasım 2020 Üretim ve Tüketim'de Görünüm

1 Ekim 2020 tarihinde son güncellemeyi yapmıştım, 57 gün sonra yeniden bu dosyamı güncelledim.

O zamanın ekonomi bakanı "ekonomimiz toparlanıyor", hatta "ekonomimiz uçuşa geçti" demeye    başlamıştı ve ben bıraktım tabloyu güncellemeyi, anlamsız geliyordu yorum yapmak.

Şimdi finansal piyasaları bir kenara bırakalım, para piyasasını, TCMB'yi, BDDK'yı ve faiz artışı                  yorumlarını bir kenara park edilim ve ekonomiyi ARZ / TALEP yani ÜRETİM / TÜKETİM ya da diğer bir ifade ile REEL SEKTÖR ve TÜKETİCİ veya SATIŞ açısından yorumlamaya çalışalım.

Bana yardımcı olurmusunuz?

Lüften önden buyurun tüm veriler aşağıdaki tabloda var ve tablo güncel, rakamlar yüzdesel değişimi  gösteriyor bir önceki aya göre ve bu durum oklar ile yukarı-yeşil /aşağı-kırmızı olarak gösterilmiş.

İlk yorumu okuyucu yapsın ve okuyucu Tüketici Güven Endeksinin de Kasım 2020'de -%2,2            düştüğünü ve 80,1 olduğunu da unutmasın. 

Lütfen endeksler yorumlanırken genellikle endeks 100'ün üzerinde ise pozitif alanda bulunduğumuzu ve endesk 100'ün altındaysa negatif olumsuz alanda (azalma) bulunduğumuzu da hatırlayarak yorum  yapalım.


Dikkat Kasım ayının 26. günündeyiz ama tabloda Kasım ayı verisi pek yok, Ekim verilerinin ise henüz yarısı var.  Öyleyse biz Eylül sonunu yorumluyoruz(2 ay gecikmeli olrak veriler geliyor) ve Ekim verileri geldikçe Ekim ayındaki değişimi yavaş yavaş ölçüyoruz. 

Sadece bir veriye bakarak üzülmüyoruz ve sevinmiyoruz, Mart 2020 ayına kadar geri giderek Korona Pandemisi'nin tam öncesini de görmüş ve hatırlamış oluyoruz. 

Ayrıca aylara göre üst üste düşüşler yaşandığında ve rakam mesela %60 küçüldüğünde sonraki ay %10 artış oldu diye sevinmiyor hemen ilgili verinin geçmiş grafiğine bakarak yorumumuzu sağlam ve tutarlı yapmaya çalışıyoruz.

Kısa Yorum

Üretim : 2020 Temmuz-Ağustos ve Eylül Toplam Sanayi Üretimi düzenli olarak artıyor fakat Mart-Nisan-Mayıs daralmasını karşılayacak bir artış seviyesine henüz ulaşılmadı. Kapasite kullanımı ise %70-75 seviyesinde ve bu seviye Türkiye için olması gereken %80-90 aralığının altında. Diğer taraftan imalatta verimlilik, imalat teknolojisinin seviyesini hiç tartışmadan elimizdeki kapasiteyi en iyi kapasite olarak yorum yapıyoruz. 

Şu bir gerçek ki henüz üretimde istenilen artışı yapacak bir verim artışı ve kapasite artışı durumu da yok.

Tüm üretim rakamları incelendiğinde üretimin canlanmadığını söylemek, döviz kurundaki artış 
ve üretimin dövize olan bağımlılığı nedeniyle de yakın zamanda üretim artışı olmasının pek mümkün olmadığını söylemek mümkün. 

Kur artışı enflasyonu tetiklemesinden dolayı stok için üretim yapmanın da akılcı olmayacağını ifade edelim.

Tüketim : Otomobil ihracatındaki dikkat çeken düşüş, Mart-Nisan ve Mayıs'daki talep azalması sonrasında tüketici kredileri ile piyasayı canlandırma çabası istenilen neticeyi vermedi. 

Gayrimenkul de ve 2. el otomobilde yaşanan aşırı fiyat değişimi bu fiyat artışının spekülatif olduğunu zaten bize gösteriyor.

Türkiye'de Şubat- Haziran döneminde 900 Milyar TL olarak BDDK'nın uydurma aktif rasyosu baskısı ile kullandırılan krediler sanırım bir süre sonra sorunlu krediye dönüşme ihtimali yüksek çünkü kurumlarda ciro azalması ve ekonomik daralma söz konusu.

Kısır döngü : Şubat 2020'de 2,6 Trilyon TL toplam kredi hacminden, Temmuz 2020 ye 3,6 Trilyon TL kredi hacmine çıkılması yani 900 milyar TL kredi kullandırımı karşılığında ekonominin canlanmamış. 

Tam tersi vatandaşın dövizde yönelerek 185 Milyar dolardan 225 milyar dolara döviz mevduat (DTH) artışı yaşandı.

Buna karşın son 21 ayda TCMB döviz rezervlerinden 128 Milyar doların satılması ama yine tüm bunlara karşın döviz kurunun %35 artması (SWAP ile borç alınan döviz hariç net döviz rezervinin NEGATİF de olması). Üretim tarafında tabloda gördüğünüz gibi sanayi imalatınının 2019 seviyesine dahi ulaşması ve ithalata bağımlı imalat sanayinin durumu hakkında bize bilgi veriyor. 

Ekonominin zorda ve para piyasası aslında sıkışmış durumda ve reel sektörde yukarıdaki tablodaki verilere bakarak pozitif olarak büyümüyor.

Sonuç, yaratılan tarihi İŞSİZLİK ile yaşanan ENFLASYON artışı ve iyice bozulan GELİR DAĞILIMI olduğunu artık hepimiz biliyoruz. 

Uygulanan para politikası ile ekonomin üretimi ile vatandaşın tüketim ve ülkenin ihracat gerçeklerinin birbiri ile bağdaşmadığını da söylemek zorundayız.

Klasik Bir Soru : Ekonomiyi canlandırmak için üretim ve tüketimi yeniden artırmak için, ihacatı da yeniden artırmak ama ithalat bağımlılığını azaltmak için kısaca ekonomiyi canlandırmak için kredi kullandırmak dışında acaba ne yapmak gerekir?

Lütfen önerileriniz sadece ÜRETİM ve TÜKETİMİ artırmak üzerine olsun yani REEL SEKTÖR için olsun ayrıca yeniden EKONOMİDE GÜVEN nasıl tesis edilir üzerine olsun.

Hep birlikte hareket ederek, ekonomiye teşhis koymaktan vazgeçip, gerçekçi tedaviye hemen şimdi başlanması gerekiyor.

Saygı ve sevgilerimle

Erman Dinçel
26/Kasım/2020