31 Ekim 2018 Çarşamba

Hissiz Ekonomi, Kısmi Felç AMA Sorun Yok


Ahhh. dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç   
Sorun yok
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
(Sağ ayağımda bir hissizlik var o bakımdan)

Münir Nurettin Selçuk'un bu hüzünlü şiiri ve bestesini hepimiz bilmekteyiz.
Hepimizin yaşlılık veya emeklilik dönemi için bir takım hayaller ve hedefi var.
Konu emeklilik ve sağlık değil tabi ki ama bir tarafımda UYUŞMA ve HİSSETMEME hatta felç durumu var onu yazacağım.

Uyuşma Yok, Hissizlik Yok, Sorun da Yok, Kim Demiş Hissetmiyorum Diye:

Kriz yok,
Durgunluk yok,
Durgunluk+enflasyon+İşsizlik de yok, AMA
Stagflasyon tabi ki yok,
Ekonomi büyüyecek, beş sene sonra Dünya'da ilk 10 ekonomi içinde olacağız.

Faizler artmadı, döviz kurları da artmadı yani TL'de değer kaybı yok,
Merkez Bankası kasasında da sorun yok,
Dış borçlanmada da soru yok AMA
Dünya bizi kıskanıyor, bu sebeple dış güçler bize müdahale ediyor.

Özelleştirme tamam, artık satılacak kurum da yok,
Yeni satılacakları Varlık Fonunun içinde topladık sorun yok,
Varlık Fonunda Sayıştay denetimi de yok, AMA
McKensey denetimi Varlık Fonunda var o yüzden sorun yok

Yurtdışına gittim borç almaya ver %7,5 dediler, sorun yok,
Tahvillerimiz çöp olmak üzere ama problem yok,
Firch rating düşmüş BBB- yatırım hala yapılabilir ama sorun yok,
Sanayi üretimi duruyor ama sorun yok, AMA sağ bacağımı hissetmiyorum sorun tabi ki yok

Tarım üretimi neredeyse durmak üzere, GDO'da, hibrit tohumda sınır tanımadık ama sorun yok,
Şeker tozunu yaptık şeker şurubu, şeker fabrikasına ihtiyaç yok,
Buğday, un derken, fındık ve çay da ise hiç sorun yok,
Şarbon'lu et getirip, ölen öldü kalan sağları kesip afiyetle yedik bunda da sorun yok AMA
Sol bacağımı da hissetmiyorum, neyde sorun yok bir gün mutlaka ayağa kalkacağım illa ki sorun yok,

Bütçe yaptım, meclisten geçirdim sorun yok,
Bütçe gelirleri gelirleri ile giderleri arasında 80 Milyar TL fark da hiç yüksek değil, sorun yok,
Borç yiğidin kamçısı derler sorun yok,
Bütçe de gelirleri oldukça artıyor burada da sorun yok AMA,
Kim ödeyecek Gelir vergisini, KDV yi ve ÖTV'yi bilen yok

Bir HES'ler yaptırdım, bir şehir hastaneleri yaptırdım,
Bir otoyollar yaptırdım, bir köprüler yaptırdım, bir tuneller yaptırdım ve
Bir hava alanı yaptırdım insanlık yok, AMA
Kaç yıl ödeyeceğiz, kim ödeyecek onu da bilen yok.

(aklıma "bir evler yaptırdım bre Ramizem sazdan samandan" türküsü geldi)

Mazot, elektrik, doğal gazın biraz fiyatı artmış tabi ki sorun yok,
TÜİK'in başkan yardımcısını görevden aldık, bundan sonra fiyatlar artık artamaz, sorun yok
Önce %50 fiyat artırdılar sonra üzerinden %10 indirim kampanyası yaptık AMA
Ekonomi bir den canlandı, herkes çatır çatır para harcamaya başladı sorun yok
Bunların hepsini 100 günde başardık, sorun hiç yok.

Üretim hızla geriliyor ama sorun yok, üretici fiyatları yıllık %46 arttı yine de sorun yok,
İmalat sanayi %60-80 ithal girdi ile çalışıyor AMA döviz kuru artmış, sorun yok
İthalat öyle bir azaldı ki Dış Ticaret fazlası verdik ama önemi yok,
İhracat bir gün inşallah rekabet ve fiyat üstünlüğümüz ile de artacak problem yok.

Konkordato diye bir şey çıkardılar, 3000 tane olmuş diyorlar, sorun yok,
Yılbaşına 8000 ne ulaşabilir diyorlar, tabi ki sorun yok, AMA ama
Depodaki malını özellikle de satılmayan stoklarını yakan tekstil firmaları çıkıyor ortaya,
Bol bol yangın çıkıyor haberi var bu arada ama sorun yok,
Sorunu yok kesin rahat olun, yani kesin çözeriz, sigorta şirketlerine söyleriz gereken ekspertizi yaparlar sorun yok.

Bankalar kredi kullandıramıyor ama sorun yok,
BDDK halledecek iki dakikada bu problemi, sorun yok,
Likidite yani piyasa paraya biraz sıkıştı, Bankalarda sıkıştı ama olsun, para basar karşılarız sorun yok,
Para basarsak enflasyon bile artmaz sorun yok, AMA
Bankaların bilançolarındaki batık kredi portföyü sorun olursa onu da çözeriz sorun yok,
Hemen bankalar tüm kredileri yapılandırırlar, 6 sonraya ertelettiririz tüm borçları
Hem de yeni faizden sorun yok,
Sonra hemen Londra'da koşar bir Eurobond ihracı yaparız, gelsin 6 milyar dolarlar sorun yok,
Zaten batık kredileri toplayıp ter temiz yapacağız, sorun yok,

Sorun yok tabi ki, zamanla öğreneceğiz sorun olmadığını, birlikte hem de,  tıpkı çocukken
Susam Sokağından üçgeni öğrendiğiniz gibi, sorun yok,

Susam Sokağından bir diyalog, hatırlayın lütfen:

-Kaptan bir cisim yaklaşıyor,
-Efendim canım!
-Bir cisim efendim! Yaklaşıyor!
-Tanımlayın,
-Üçgen, efendim, üç kenarı var!
-Oooo hep yaklaşıyor sorun yok :)


Erman Dinçel
Ekonomi Danışmanı ve Eğitimci
İstanbul, 31 Ekim 2018



















24 Ekim 2018 Çarşamba

BES For Dummies (Turkish Privite Pension System For Dummies) ( Süper Kişiler için BES :) )



Bireysel Emeklilikte Zorunluluk Fantezileri! veya Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) de zorunluluk nereden çıktı?

·       Bu değişiklik meclisten geçerse veya düzenleme yapılırsa hangi probleme çare olur? 

Bu konu neden gündeme geldi? 

·       BES başladığı 2003’den bugüne başarılı bir sistem mi?

·       Neler yaşandı bugüne gelinceye kadar?

Gerçekten ihtiyaç olacak düzenlemeler nelerdir?

Bu makaleyi sabır göstererek okuyacaklara şimdiden teşekkür ederim. 

BES hakkında görev ve sorumluluklarından dolayı konuşamayan, sektörün uzmanları ve emeklilik şirketlerinde çalışan dostlarımın yani profesyonellerinin sesi olmaya da karar verdim.

Diğer taraftan BES yaptırmış 7 milyon vatandaşın aklını karıştırmak yerine, doğru seçenekleri sunmak ve bilinçli biçimde birikim yapmaya devam etmeleri ve akla takılan sorunlarda destek olmak benim bir başka sorumluluğum.

1-Sosyal güvenliğin tanımını hatırlamak;  

Sosyal Güvenlik Kamu ve Özel emeklilik olarak ikiye ayrılır; SGK ile ilgili tüm i
şlemler KAMU EMEKLİLİK sistemi, Birikimli Hayat Sigortası ve BES ise tüm işlemler ise ÖZEL EMEKLİLİK olarak tarif edilir.

Şimdi net biçimde kafamızda bu ikisini ayırmayı başardıysanız, "kamu emekliliği zorunludur" çünkü asıl sosyal güvenlik sisteminin temelini oluşturmakta ve kısacası sosyal güvenliğin tam da kendisi olmaktadır.

Özel emeklilik ise ki
şiye emeklilikte alternatif ve ek kazanç oluşturmak için çıkarılmış bir başka sistem olup ve işte bu sebeple BES gönüllü ve tamamlayıcı emeklilik sistemidir.

Geçen hafta bir sabah, Sputnik Türkiye de (RS FM) Zafer Arapkirli’nin sabah radyo programına (Seyr-i Sabah) konuk olan sözde ünlü bir sosyal güvenlik uzmanı “BES iyi bir şey olsaydı ben yaptırırdım zaten” dedi. 

Ben bu yoruma sadece ama sadece “PES” diyorum. 

Bu yorumun saygısız ve küstahça bulduğumu bilmenizi isterim. 

Gerisini siz anlayın lütfen, öyleyse sizlere teklifim var veya gazeteci dostlardan bir ricam var, her “sosyal güvenlik uzmanıyım” diyene BES konusunda fikri sormayınız lütfen.

Her sigortacının BES konusunda yetkin veya uzman olmadığı gibi, her sigorta sektörü konusunda uzmanlaşş gazetecinin de BES konusunda yetkin olmayabileceğini ifade etmek isterim.

Biz radyo programına konuk olan Sosyal Güvenlik Uzmanının ifadelerine dönecek olursak, BES de bilgi birikimi ve/veya vizyonu olmayan adamın, hatta finansal okuryazarlığı konusunda daha temel düzeyde bile bilgisi bulunmayan bir kişinin söylediği söz ve yorum geçerli değil diye kibarca ifade edeyim. Bence bu ifadeler ön yargılı bir yaklaşıma da işaret ediyor, bu hassas durumu gazeteci, radyo ve TV programı yapan dostların dikkatine sunarım.

Sosyal güvenlik uzmanıyım diye konuşan bir kişi eğer BES konusunda yorum yapacaksa, gidip önce e-beas sınavına girsin, lisans alsın sonra bana gelip Likit Fon ile Kamu Borçlanma Araçları fonunun farkını anlatsın, piyasa faizi değiştiğinde her iki fonun getirileri nasıl değişir önce öğrensin sonra konuşalım. 

Radyo konuşmasında sigorta şirketlerinin giderlerinden, masraflarından konuşan ve şikayet eden kişi, bir zahmet emeklilik şirketlerinin teknik karlılık ve sermaye yeterlilik durumlarını da bilmeli ve ona göre konuşmalı.
Diğer taraftan 2001’den bugüne BES yaşanan değişiklikleri, bu değişikliklerin altında yatan nedenleri ve elde edilen sonuçları da aynı şekilde bilmek takip etmiş olmak gerekir.

Yok öyle ortaya çıkıp kafadan sallamak, 75 milyar TL para yönetiliyor bireysel emeklilik sisteminde, 7 milyon insan geleceği için birikim yapıyor, ortaya çıkıp “BES de emeklilik falan yok” demek kimsenin haddine değil? Bu da ikinci saçmalık buna da "PES-2" dedim.

BES'de emeklilik var mı? açıklayalım bari :)


Soru: Bireysel emeklilikte nasıl emekli olunur?
Cevap: Üç seçenek var emeklilik için

I-Toplu para al emekli ol, (kazanç üzerinden %5 vergi)
II-Programlı geri ödemeye katıl düzenli ödeme al (ödeme aldıkça kazanç üzerinden %5 vergi) veya
III-Emeklilik hakkını kullanıp “gelir sigortası” seçeceğini de kullanarak emeklilik maaşı al. 

(Bu üçüncü seçenekte ürünlerin sayı olarak artması bekleniyor, şu anda ürün 1 tane var ama bu sebeple eleştiri yapılamaz, çünkü getiri garantili ürünlerde ülkenin bu risk seviyesinde geleceği tahmin etmek pek kolay değil), (Gelir Sigortası yaptırmadan önce zaten kazanç üzerinden %5 vergi ödenmiştir)

Demek ki neymiş? BES 'de emeklilik varmış

Haddini bileceksin yorum yaparken çok keskin hatalar yaparsan, doğru bilgiyi bir başkasından öğrenmek zorunda kalırsın.

İşin ticaretine laf edilmesine gelince, “sigorta şirketlerinin 15 katlı bina varmış, 500 çalışan varmış? Bu kişilerin maaşlar varmış ve bu kesintiler bunun için çok yüksekmişBu bu ne seviyesizlik?  Ne oluyor yahu anlamıyorum gerçekten, bu uzman kendisine soru sorulunca bedavaya mı danışmanlık yapıyor? Beş sene önce 5 soruya 500 TL'ye cevap veriyordu. Yanında çalışanlar kendisinin güler yüzü için mi yanında çalışıyor?  Bu da üçüncü “PES-3” olsun. 

Burada bıraktım merak etmeyin, ülke ekonomik kriz ve siyasi kriz içinde debelenirken tabi ki bu konunun önem ve öncelik derecesi de düşük benim için.

Diğer taraftan Hazine Müsteşarlığındaki bürokratlarımızı, Emeklilik Gözetim Merkezinin Yönetim Kurulunu oluşturan, sektörün üst düzey yöneticilerini bu tip yorumları yapanlara, ilgili konu sosyal güvenlik olması sebebiyle, kamuoyuna karşı sorumluluk nedeniyle dikkatli olmaya bu kişi ve kurumlarını uyarmaya davet ediyorum.

2- BES yasası 17 yıl önce kanunlaşırken SGK nın desteklemesi için ortaya çıkmış, 

Bireysel emeklilik sistemi gönüllülük ilkesine dayandı ve 2013'de devlet katkısı ve 2017’den sonra ortaya çıkan otomatik katılım ise bu gönüllülük ilkesini ve BES'in SGK'nın eksikliğini tamamlama yönü ile bir çelişki yaratmadı. Arzu edenler otomatik katılımdan çıkabiliyor yani CAYMA hakkını kullanabiliyordu.

2017 de yapılan bu düzenleme ile otomatik katılım sonrası, BES kesintileri çok düşürüldü ve şimdi bu düşük kesintiler ilk beş yıl için yapılıyor sadece, altıncı yıldan itibaren yapılan kesintilerin %2,5'u her yıl geri iade ediliyor. 

Diğer taraftan emeklilik fonu üzerinden günlük kesilen “fon yönetim gideri kesintisi” yıllık %2,5 u geçemiyor (fonun risk seviyesine göre farklılaşş durumda)

Şimdi bana bir Allah’ın kulu çıkıp kâr marjı daha düşük bir iş, bir sektör göstersin bu memlekette yeminle “dişimi kıracağım”. Bu da dördüncü “PES-4” olsun.

3- Bireysel emeklilikte 2017 mevzuatına göre otomatik katılanlar eğer sistemden çıkarlarsa yani CAYMA işlemi olursa ne yapacaktık?

2017’den itibaren otomatik katılım ile sisteme dahil olanlar eğer sistemden ayrılırlarsa, Devlet 2 yıl sonra yani 2019 başından itibaren tekrar bir kez daha otomatik BES yapacak (mevzuat bu şekilde)

Katılımcılar 2019 başında yeniden sisteme girerlerse, tekrar sistemden çıkmasınlar, kaçmasınlar diye, sistemdeki CAYMA hakkını önce 3 yıla daha sonra da emekli oluncaya kadar yani 10 yıl ve 56 yaş tamamlanıncaya kadar sistemde kalmaya mecburiyetine çevirmeye kalkıyorlar. İşte can sıkıcı ve anlamsız nokta burası.

Tahminim, siyaset ve ekonominin bu sıkışık döneminde BES fonlarında biriken 75 Milyar TL'nin bir yöntem ile Hazineye aktarılmasını düşünmektedir, bu sebeple BES birikimi bu amaçla kullanmak istemektedir.

Sanırım hazine bürokratlarımız siyasiler ile rahat biçimde bilgi paylaşımı yapamamakta gerçek durumu anlatamamaktadır.

Biz anlatalım ve maddeler halinde sıralayalım:
  • BES Fonları, SPK ya göre kurulan fonlar olup, varlıklarını hangi yatırım araçlarına yatıracakları baştan belirlenmiş ve kurala bağlanmıştır.
  • Bu birikimi Emeklilik Şirketi değil tamamen ayrı kurumlar olan Portföy Yönetim Şirketleri yönetmektedir.
  • Fonların içindeki birikim nereye yatırıldı diye incelerseniz, %70-80 Hazine Bonosu veya Devlet Tahvilleri ile bunlara dayalı Ters-Repo ya yatırıldığını görürsünüz. Demek ki neymiş zaten fonlarda biriken paranın büyük kısmı devlete uzun vadeli borç olarak verilmişmiş.
  • Fon yatırım alanları değiştirilir, Devlet Bankalarının özel tahviline yatırım yaptırma zorunluluğu olabilir mi? Tabi ki yapılabilir. Aynı İşsizlik sigortası fonundaki gibi al gülüm ver gülüm SWAP'ı dahi yapılabilir.
Benden uyarması, zorunlu yaparsanız veya fonların yatırım kısıtını değiştirerek finansal takiyeye başvurulursa, ben BES'den ÇIKARIM yani paramı alıp ayrılırım, sanırım tüm birikimin (75 milyar TL) önemli bir kısmı 3 ay içinde bu sistemden çıkar, tabi bu benim tahminim. 

4- Geçtiğimiz 19 Yılda BES'de ne yaşandı?

Türkiye’de Bireysel Emeklilik Sistemi kuruluş aşamasında, 1999 yılında İstanbul'da bankaların, aracı kurumların ve portföy yöneticilerinin oluşturduğu bir BES çalışma grubunda belirlenen ilkelere göre (daha sonra Devletinde desteklediği temel ilkelerimiz) hatırlayalım;

A-Gönüllülük ilkesi,
B-Tamamlayıcı emeklilik ilkesi,
C-Model olarak "belirlenmiş katkı ve tam fonlama" sistemi olması kuralı,
D-İstediğin anda çıkabilmek ve çıkarken sadece kazanç üzerinden vergi ödeme prensibi,
E-Birikimli hayat sigortalarında yaşanan tecrübeleri olumlu yönü ile kullanalım kararı,
F-Bireysel tercihlere göre hem TASARRUF hem de YATIRIM yapabilme imkanının olması, kişilerin kendi yatırım kararlarını vermekte ve değiştirmekte serbest olmaları
G-Yatırım sistemi olarak da EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI modelini tercih edilmesi 
H-Bu ürünün satışını yapacak satış ekiplerinin finansal okuryazarlık konusunda yetkin olmaları için, eğitilmeleri, lisans sınavına girmeleri ve düzenli olarak lisanslarını yılda 1 kez yenilemelerine dair bir sistemin varlığı,
I-Tasarruf ve Birikim sürecini tamamlayanlara, emeklilik ürünleri (gelir sigortaları ve programlı geri ödeme) hazırlayalım ve bu ürünler SGK emeklisi benzeri haklar da taşıyabilsin kuralı. (gelir sigortası maaşına brüt aylık asgari ücret rakamına kadar haciz uygulanamaması)

Hepsi tek tek hayata geçti, bu sistem çok ama çok başarılı oldu, 29 milyon yasal çalışanın olduğu ülkede, 7 milyon kişi BES yaptırdı daha ne olsun.

Soru: BES de aksayan bir yer veya eksikler var mı?
Cevap: Tabi ki var, eksikler ve aksayan yerler:

A- Otomatik katılanlar BES den çıkmak zorundaymış gibi sistemden çıktılar, halbuki kalıp fonlar arasında bilinçli tercih yapmaları gerekiyordu yapmadılar.
Otomatik BES satılırken yatırım seçenekleri konusunda do
ğru dürüst bilgilendirme yapılamadı.

B-Bu ürünü piyasaya satacak lisanslı BES aracıları yatırım fonlarının teknik detayları konusunda, ekonomiyi izlemeleri ve finansal danışmanlıkları konusunda zaman zaman bilgi eksiklikleri ve isteksizlikleri oluştu.

C-Emeklilik şirketleri 5-6 tanesi hariç hacimli BES satamadıkları ve kâr marjının da çok düşş olmasından dolayı bu işten kar edemediler ve birden hayat ile sağlık sigorta ürünü satmaya yöneldiler.

D-18 Emeklilik şirketinden 8-9 tanesi hariç, bu alanda yaptıkları yatırımlarından sermayedarları kazançlı çıkaramadılar ama sermaye yeterliliklerini ve karlılıklarını sigorta ürünü satarak dengelemeyi de başardılar.

E-Burada eleştirmek istediğim bir kurum da SPK, kesintilerin bu kadar düşürüldüğü bir ortamda SPK dahi bu işten nemalanmaya kalktı.

Hatta nemalanıyor, SPK tüm fonlardan halka arz (kurul kaydı) sırasında sadece bir kez ve %01 binde bir olarak aldığı fon kurul kayıt ücretini, değiştirerek sanırım beş yıldır, 3 ayda bir kez yüz binde beş olarak sürekli toplam fon büyüklüğü üzerinden almaya başladı.

75 Milyar TL toplam paranın 3 ayda bir kez olmak kaydı ile 05 'i yıllık olarak toplam, 15.000.000 TL (yeni para ile 15 milyon TL yanlı
ş olasın) olarak hesaplanır.

5-BES zorunlu hale gelirse veya 3 yıl çıkamamak seçeneği uygulanırsa ne olur?

Cevabı çok basit, baştan konulmuş temel kuralı bu şekilde değiştirirseniz, ilgili kanunun daha yasalaşma aşamasında BES sisteminden çok ayrılanın olacağını ve yönetilen paranın asla artmayacağını düşünüyorum.

Katılımcıları zorlayan, akıllara her türlü senaryonun gelmesine neden olan bu tartışmaların dahi olumsuz etkisinin olduğu söylemek lazım.

Soru: BES'deki birikimime devlet el koyar mı? 

Cevap; Teorik olarak her şey mümkün ama bence KESİNLİKLE el koyamaz veya aynı anlama gelecek bir kanunsal değişim de yapamaz, çünkü yaparsa başarıya ulaşma imkânı yok, böyle bir durumda BES sistemi çözülür ve birikim sahipleri paralarını çekerek sistemden çıkarlar. 

Bu da sosyal güvenlikte kötü bir anı ve Devlete olan güveni sarsar.

Şimdi ricamız hazine bürokratlarının Sayın Bakan ve Sayın Bakan Yardımcılarına, doğru bilgi ve gerçekçi tahminleri sunmaları zamanıdır.

6-BES'de daha fazla birikim, emekli olacakların emeklilik dönemi yaşam standartlarını destekleyecek bir sistem olarak devam etmek istiyorsak, aşağıdaki kararları almayı, şiddetle öneriyorum

Bu önerilerin bir kısmı sosyal güvenlik bir kısmı da BES ile ilgili olacaktır.


  • Sosyal güvenlikte kronikleşen ve kimsenin çözmeye cesaretinin olmadığı "Kıdem Tazminatı" konusu, hazır yapısal reform gerektiren bir krizimiz de varken ilgili tarafları (işçi, işveren ve Devlet) anlaştırarak çözülebilir. Her alınacak karar veya oluşacak durum çalışanın hakkı olan kıdem tazminatının nemalanmadan yıllarca beklemesinden ve bir kriz anında konkordato ilan eden veya maaşları dahi ödeyemeyen işverenler tarafından konunun korkunç biçimde istismar edilmesinden iyidir.
  • Sosyal güvenlikte en az maaş yani TABAN maaş uygulamasına geri dönülmeli, 2008'de yapılan düzenlemeler den vazgeçilmelidir.
12 milyon emeklinin olduğu ülkede, emeklilerin 1/3'ü asgari ücret altında emekli maaşı alıyor. Bir insana 680 TL emekli maaşı vermek hak mıdır? adalet midir?
  • Sosyal güvenlik sisteminde alt gelir gruplarını desteklemek amacıyla asgari ücret üzerinden vergi kaldırılmalıdır.
  • Kayıtdışı ekonomi ile mücadeleye bir an önce başlanması gerekir çünkü çalışanların yaklaşık çalışanların %40'ı asgari ücret ile çalışıyor olarak gösteriliyor. Aslında işverenler açıktan ek para ile kayıt dışı ödeme yapmaktadır. Kayıt dışılık biterse, gerçek kazancı beyan etme, daha iyi emeklilik şartları ile emekli olma ve devlet açısında daha fazla sigorta primi ve vergi tahsilatı mümkün olacaktır.
  • Emeklilikte yaşa takılanlar konusunda çok az bir şey yazalım, bir kere sosyal güvenlik kurumunun EYT konusunda kaç kişi mevcut ve bu kişiler hangi yaş grubunda olduğu konusunda net değil.  
Bu hakkı kullanacak kişi sayısı 8 milyon mu? 800 bin kişi mi? henüz bilemediğimizi hatırlatalım. Tabi ki bu konunun hem Devlet hem de emekli olacaklar açısında daha uygun çözümleri var. Lütfen emrederek ve tek yönlü değil, uzmanları ile tartıştırarak, yenilikçi çözümler üreteceği ortamlar yaratınız.
  • BES konusunda ise ilk talebim tüm katılımcılara BES'in tasarruf ve yatırım fonksiyonunun ve fon seçim tercihinin Devlet tarafından videolu kısa eğitimler ile tekrar anlatılması ve bilinçli yatırım tercihi için bunun ilk adım olması. Teklif ettiğim bu eğitimi Devlet adına Emeklilik Gözetim Merkezi rahatlıkla uygulayabilir.
  • BES kesintilerinden, giriş aidatı ve yönetim gideri kesintisi ile artık oynamayın, bence yeter burada kalsın. Sadece fonların değil hem emeklilik fonlarının hem de emeklilik fonu yöneten fon yöneticilerinin performans farkının emeklilik fonları fon yönetim ücretine daha çok yansımasına da müsaade edin.
  • BES aracıları aşağıdaki konularda tekrar eğitilmeli ve her birisi faizler ve döviz kurları değiştiğinde hangi fon nasıl etkilenir tam öğrenmeli, bu sebeple aşağıdaki konu başlıklarında eğitimlerin sektörde düzenli olarak satış ekibine verilmesini teklif ediyorum.
    • Ekonomiyi Yorumlamak
    • Risk Yönetimi
    • İleri Düzey Para ve Sermaye Piyasaları
    • Emeklilik İhtiyaçlarının Belirlenmesi ve Emekliliğin Planlanması
  • Otomatik katılım ile tekrar katılacaklara mutlaka bir bilgilendirme çalışması yapılarak "ayrılman için seni sisteme katmadık, bu sistemin senin için faydasını anlaman için sisteme geri döndünüz" şekli ile başlayarak bilgilendirme yapılmalı.
  • BES'e katılım için asgari ücret veya belli bir düzeye kadar olan gelirlerde, kişilerin kazançları üzerine yük olmadan, vergi planlaması, devlet katkısı planlaması ile yeni bir model geliştirilmeli.
    Adamın karnı doymuyor ne BES'i, ne TASARRUFU Allah a
    şkına biraz empati lütfen.
  • Vakıf statüsündeki emekli sandıklarının iştirakleri olan kurumların veya birikimlerin kontrolünün bu vakıf ve kurumların elinden alınması, diğer taraftan bu sandıkların ve emeklilerinin haklarının elinden alınması ve emeklilik şartlarının gelecekte daha kötüleşeceği ve SGK'nı üzerine ek yük ve sosyal güvenlik açıkları vereceklerini unutmayın.
Bu kurumların sandıkları kendi aktüeryal dengeleri içinde varlıklarını sürdürmeleri çok daha sağlıklıdır.
Zorlamak, kanun zoru ile yaptırmak vb. yaklaşımlar genelde insanlarda ters tepkilere neden olur, sürekli farklı fikirlerin veya alternatif fikirleri kötü olarak kabul etmek ve dinlemeden reddetmek iyi bir iletişim tarzı değildir.

Bu iletişim biçimi sağlıklı ve huzurlu bir ortam yaratmaz, tam tersi çatışmayı körükler.

Halbuki insanların emeklilikleri konusu uzun vadeli ve değiştirilmeyen planlar ve programlar geliştirmek önemlidir. Kişilerin emeklilik hakkı ve bu hakkı hayatlarında bir kez kullanacak olmaları çok önemli bir husustur.

Bu sebeple daha olumlu bakış, daha açık biçimde tartışılabilen bir ortam, hemen karşılıklı suçlama modu yerine uzmanlığa ve karşıdakinin fikirlerine saygılı duyan bir yaklaşım ve aynı zamanda mütevazı bir tavrı, her zaman iyidir.

Bir söz hatırlıyorum emeklilik ile ilgili kitaplarından birisinin girişinde;
“Soru: Cehennemin en sıcak köşesinde kimler bulunur?
Cevap: İnsanların emeklilik birikimlerinin azalmasına neden olanlar.”

Saygı ve Sevgilerimle, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu olsun (*)

Erman Dinçel
24 Ekim 2018, İstanbul


(*) Türküm, doğruyum, çalışkanım ve Ne mutlu Türküm Diyene.