9 Mart 2017 Perşembe

2017 Mart Ahilik İşsizlik Fonu

AHİLİK İŞSİZLİK FONU ÜZERİNE
Esnaf Ahilik Sandığı kanunu torba yasa dahilinde meclisten geçmiş. Eski adı ile BağKur yeni adı ile 4b den sigortalı olanları kapsayacak olan bu sandık aslında İşsizlik Sigortası fonunun neredeyse tıpa tıp aynısı. Aradaki farkları kısaca size aktarmadan önce bu fonun kapsamına girmeyen 4b'lilerden bahsetmek gerekir. Kapsama girmeyenler Tarım'da çalışan Bağkurlular, isteğe bağlı dışarıdan ödeyenler ( ev hanımları da buna dahil ), köy ve mahalle Muhtarları, Jokeyler ve Antrenörler olarak belirlenmiş. Yani geriye sanırım sadece serbest meslek çalışanları ( esnaf ) ve şirket ortakları kalıyor.
Şimdi gelelim işsizlik sigortası ile ahilik fonunun ile farkına;
1-İşsizlik sigortası bir fon olarak kurulmuşken bu uygulama bir sandık olarak ön görülmüş.
2-İşsizlik sigortası fonunun birikimi bir komisyon tarafından yönetilirken ve kanunda yazanlar dışında bu fon kullanılmazken. Ahilik İşsizlik Fonu ise PİYASA ŞARTLARINA göre yönetilir, değerlendirilir denilmektedir. Bunun anlamı nedir? Bana soracak olursanız her türlü para yönetim biçimi ve borç alma ve verme biçimi buna dahil edilebilir.
Mesela portföy yönetim şirketleri yönetebilir bu kaynağı ( keşke böyle yapılsa ) diğer taraftan bu fonun kaynakları ile borç verilebilir veya bunu açıktan yapmanız için bir engel yok ama menkul kıymetleşme şeklinde de uygulanabilir. Burada benim çekindiğim Varlık fonuna kaynak olarak aktarılabilecek olması ihtimali.Yani yasa bilerek isteyerek yasal boşluk ile hazırlanmış. ( bu dönem partileri ve milletvekillerini anlamakta zorluk çekiyorum )
3-Çok bilinmemesine rağmen bu tip sandıklar Vakıf statüsündedir ve muhtemelen Türk medeni kanuna göre kurulup işletilecek bir VAKIF olarak faaliyete 2018 de başlayacaktır. Bu konuyu burada hiç yorumlamayacağım ama bir tek şey söyleyebilirim, Ahilik İşsizlik Fonu, Devletin bütçesi ve Sayıştan denetiminin dışındadır. Adında geçtiği statüde bir sandık-vakıf olarak kurulursa diğer taraftan Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetlenecektir. Yani doğrudan değil dolaylı yolla Bütçe dışında yaratılan bir kaynak olacaktır.
4-Bu kanun ile ilgili basında çıkan haberleri taradığımda ise gördüğüm; Ahilik Nedir? benzeri duygusal anlatımların olduğudur. İşte tamda bu noktada, İÜ İktisat Fakültesi'ne geri dönmek zorunda kalıyorum ve kendisini Türk Dünyasına adamış olan rahmetlik Prof.Turan Yazgan'ın kitabına geri dönüyorum, hatırlıyorum ve yazıyorum.
Ahilik bir esnaf dayanışma mekanizmasıdır, ahilik dayanışmasında Usta, Kalfa, Çırak ilişkisi tanımlanır, esnaf olma öncelikli olarak emeği ile var olma ve esnaflar arası dayanışma tanımlanır. Esnaflık ahlakı ayrıca bilinir tanımlanır ve bu kapsamda, üretilen malın kalitesi, fiyatı için bir standart belirlenir.
Diğer taraftan Ahilik kapsamında '' rızkın Allahtan geldiğine inanılır ve buradan bir tevekkül ( kendiğinden kabul, doğal kabullenme) inanca bağlı onurlu bir sabır ve olgunluk'' vardır.
Bu haberlerde yazan sığ ahilik tanımının beni inandırması mümkün değildir, çünkü günümüzde ticari hayat ve esnaflık süreci siyasetin ve para'nın tam da ortasında kalmış ve parasal çıkar ilişkisine dayalı bir hayattır veya günümüz esnaf-Devlet ilişkisinin gerçek Ahilik anlayışıyla ilgisi yoktur.
Sonuç; Bu kanun güzel bir adım, iyi bir düşünce umarım uygulamaya geçirilirken yukarıda saydığım sonuçları benzeri sonuçları ulaştırmaz. Süper emekliliğe, KEY ödemelerine, tasarruf teşvik uygulamalarına vb durumlar gibi siyasete kurban edilmez.
Hadi kalın sağlıcakla derken Vakıf Bedduasını hem de Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesin'den burada ifade edelim;
"Allah'a ve Ahiret gününe inanan, güzel ve temiz olan Hazreti Peygamberi tasdik eden, Sultan, Emir, Bakan, küçük veya büyük herhangi bir kimseye, bu vakfı değiştirmek, bozmak, nakletmek, eksiltmek, başka bir hale getirmek, iptal etmek, işlemez hale getirmek, ihmal etmek ve tebdil etmek helal olmaz. Kim onun şartlarından herhangi bir şeyi veya kaidelerinden herhangi bir kaideyi bozuk bir yorum ve geçersiz bir yöntemle değiştirir, iptal eder ve değiştirilmesi için uğraşır, fesh edilmesine veya başka bir hale dönüştürülmesine kastederse, haramı üstlenmiş, günaha girmiş ve masiyetleri irtikap etmiş olur. Böylece günahkarlar alınlarından tutularak cezalandırıldıkları gün Allah onların hesabını görsün. Mâlik onların isteklisi, zebaniler denetçisi ve cehennem nasibi olsun. Zira Allah'ın hesabı hızlıdır. Kim bunu işittikten sonra, onu değiştirirse onun günahı, değiştirenler üzerindedir. Kuşkusuz O, iyilik edenlerin ecrini zayi etmez..."
Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesinden...