22 Ağustos 2023 Salı

Kur Korumalı Mevduattan Kurtuluş Senaryo Hataları ve Çözüm

 KKM ye çözüm diye başlayan düzenleme ile yolun da sonu belli oldu, tünelin ucunda ışık göründü. 


20 Ağustos 2023 de KKM çözüm diye sunulan yöntem aslında tam bir anti demokratik finans uygulaması. Bankalara zorla KKM hacimlerinin yarısını bozdurmak için yapılan bu zorlama serbest piyasa  kurallarına uygun değil. 


2018 den beri sürekli BDDK, TCMB, SPK nın dahil olduğu yasaklama, kısıtlama, ceza ile gözdağı verme, Devlet ve kamu otoritesinin geleneksel yaptırım uygulama gücünün çok ötesinde çünkü kanunlarda tanımlı olmayan ve “ben yaptım da oldu, ne olmuş? “ diyerek uygulanan işlemler.


2021 / 20 Aralık da telaş içinde ve bankalara yine sopa gösterilerek bu yeni ürün (KKM) aynı zorlama İle satılmaya başlamıştı. 


Zorla sattırıldı amaç döviz talep edenlere döviz almadan dövize endeksli bir ürün satmak ve döviz talebini bu şekilde kontrol altına almaktı.

(Dünyanın en büyük ekonomisinin parasına endeksli bir finansal ürün çıkarma cesaretinden dolayı tebrik ederim) 


Bu dahiyane akıl bir bilimsel çalışmaymış gibi özgüven ile ve gözlerdeki ışıltı ile birlikte sunuldu. 


Fakat o da ne! 1.5 yıl sonra İstenmeyen sonuçlara ulaşıldı, fakat bunu yorumlayacak kimse de yok? 

Devekuşu misali icat edenler kafayı kuma gömdüler Bodrumda tatilde galiba,  ortada yoklar.


A)Bu KKM ürünü 124 milyar dolara ulaştı ve bu güne kadar hiç bir yetkili bunun kur riski nedir? Yönetilmeli mi bu risk? gibi bir soru sormadı ve sorumluluk da hissetmedi. (Devlet risk yönetiminden anlamaz) 


Tüm bu kur riski devletin riski oldu ve sanki ürünü satan bankalar bundan sorumlu gibi yapıldı. TL karşılığı bile çok büyük olan bu KKM hacmi mevduatın %24 ne ulaştı. Rakam TL cinsi 3.3 Trilyon TL ve bunun dolar cinsi karşılığı 124 milyar dolarlık kur riski demek. 


Ürünün çıkarıldığı yer organize piyasa değil, tezgahüstü piyasa yani bankacılık ürünü. 


Üzerinde kur, faiz, likidite, karşı taraf, ülke riski var. Fakat bir başka ilginç durum var, bu işin devlete olan ek maliyeti ya vergiden karşılanıyor yada para basılarak yani illaki maliyeti tüm vatandaşlar ödüyor ve bu sebeple malum bu duruma servet transferi deniyor. Üstüne üstlük bu servet transferinin vergisi yok ve garantili. 


124 milyar doların 25 milyar doları TL den KKM ve 99 milyar doları ise dövizden KKM. 


Toplam mevduata bakınca KKM ile birlikte toplam mevduatın %68 i döviz kuruna endeksli olduğu ifade ediliyor. Kısaca vatandaş TL ye güvenmiyor ve gelecekte de güvenmeyecek çünkü şu anda TL mevduata %25 faiz veriliyor bankalar. Bu faizi yükseltmeden kredi ver baskısı oluştu bankalar üzerinde. Bu durum parasal sıkılaştırma diye bir ekonomist TCMB Başkan yardımcısı tarafından anlatılmaya başlanınca, insanın sigortaları atıyor. Bende üstüne bir de sağ göz seyirmeye başladı🤯


Bankalar kredi faizlerini % 50-60 seviyesine çıkarmadan veya mevduata 40-50 faiz vermeden kar edemeyecekleri için (çünkü yıl sonu TCMB enflasyon tahmini %58) bu talebi bugün dile getirmek geçersiz ve boş bir talep. 


Ne yani banlara çok kar ettiniz biraz da zarar edin mi demek isteniyor?


Hayatında zerre risk yönetimi bilgisi olmayan. TCMB eski başkanı, eski Hazine ve Maliye bakanı, külliyede ekonomist danışmanlar ve tabiki Hazine bürokratları hiç rahatsızlık ve sorumluluk hissetmediler.


Bu sebeple dolardaki 1 TL artış örneğin kurun  21 TL den 22 TL ye artışın bütçeye veya TCMB ye maliyeti 124 milyar TL, seçimden sonra 21 den 27 ye çıktı maliyet? 850 milyar TL. Bütçe açığı artık dipsiz kuyu, TCMB karlılığı ise sizlere ömür. 


Bunuları göremediler tüm maliyet TCMB ye bindirmiş olacaklar bir kaç ay sonra.


B) KKM Rakamın bu kadar artacağını görememe ve birden girdabın içine giren ekonomiyi bile hissetmediler, faiz-kur-enflasyon girdabına kapılma durumu oluştu. 


Bakın bu bir kilitlenme değil. Bu bir girdap çünkü TL nin değerini düşürdü. TL yi dibe çekiyor.


C) Enflasyonun kontrolden çıkması ve defalarca hedef revize edilmesi bundan.


D) Sürekli çalışan para matbaası ve 


E) Enflasyonu düşük göstererek Ekonomik Büyüme varmış gibi yapma.


F)Parası olana başka ülkenin parasına endeksli ürün satarak, TCMB yi zarara sokma ve  “haksızca servet transferi yapma”. 


Bedelini tüm vatandaşların ödediği vergiler ile “har vurup harman savurma” durumundan başka bir şey değildir. 

Kafası kopmuş tavuk gibi sağ dan sola koşturma durumu var.


Sonucun bu şekilde olmasına şaşırmamak lazım,  ürünü zorla sattır, sonra, bu ürünün bütçeye etkisini ölçme, TCMB için yaratacağı zararı da ölçememek, risk yönetmeyi bilmeme, aksiyon yok önlem almama pasif durumu mevcut ve 1.5 yıl sonra gün gelince tekrar bankalara sopa gösterilerek ürünü den kurtulmaya çalış.


G)TL yi cazip kılmak için bir şey yapma ve yıllık %25 mevduat faizlini uygulayarak bankalardan harikalar yaratmaya çalış.


H) Hatırlayalım lütfen 2021 Ağustos dolar kuru 8 TL, 2021 20 Aralık kur 12 TL ve bugün dolar kuru 27 TL. Dolar kuru 12 TL den 27 TL ye 15 TL artmış, bu 1.5 yılda ortalama 100 milyar dolar bulunsa KKM de bütçeye/ TCMB ye maliyeti 1.5 Trilyon TL olacak. 


Diğer taraftan bankaların zorunlu karşılıkları artırılarak KKM nin dövize dönmesi istenmiyor bunun için 8-9 Milyar dolar zorunlu karşılık olarak döviz toplanması yöntemi ile ekonomi değil ama bankalar sıkıştırılıyor.


Bu işten ne anladık? 


Aralık 2021 de dolar talebini durmak için Arjantin den icat edilen 🙉🙊🙈 bu ürünün tahmini maliyeti 1.5 Trilyon TL civarında olacağını anladık çünkü kur 27 TL ve daha yukarı giderse maliyette daha da artacak. 


20 Aralık 2021 den, 20 Ağustos 2023 arasında tam 1,5 yıl bu kur riskinin bütçeye ve TCMB etkisini görme, hissetme, git evinde rahat rahat uyu falan. 


Bir kapanış senaryosu olmadan yeni bir finansal ürün çıkarılamaz ve tek tip bir ürün ekonominin kurtarıcısı da olamaz. 


Gel bunu anlat şimdi, sorumluluk alan da yok nasıl olsa? 3 aylık bakan ve TCMB başkanının da umrunda değil, “bize ne” havasındalar. 


Eski bakan ve eski TCMB başkanı bu ürünü anlayıp çıkaracak tecrübede olmadığına göre bu ürünü saraydan öneren danışmanlar kimler? 


Bu çıkış senaryosundan anlıyorum ki başlarken de biterken de aynı kişi öneriyor bunları, latin Amerika’ya takmış kafayı oradan öneriyor. 


Kısaca giriş senaryosu da hatalı çıkış senaryosu da. 


Bu bir “Epistemolojik kopuş da değil” içinde bilimin katkısı olan hiç birşey yok. Sadece fırsatçı bir anlayışın, anlamadığı konuyu bilimsel çözüm gibi sunma durumu. Yapısalcı değil yani değişim de yaratmıyor, tam tersi zarar veriyor. 


“Haydan gelen huya gider?” Misali yani emeksiz ve liyakatsiz kazanılan yetkilerin, makamların bir değeri ve  kıymeti de yok.


Hadi KKM yi yaptın oldu, bunu bari doğru sonlandır! 


Evet kendine 6 lı masa diyen partilerin tümüne seslenmek lazım, partileri yönetenler konudan haberleri yok, peki anladık ekonomi ekipleri bir şey önersin. Üstelik bu problemin çözümünün tek yöntemi de yok? Birini bir zahmet önerin! Sadece kuru kuru eleştiri hiç hoş değil, çözümde değil.


Hadi önden buyurun? eski bakanlar, başbakanlar, müsteşarlar, akademisyenlerin finansçı olanları, ekonomist olanları, profesyoneller yav seçimden beri 3 aydır neredesiniz? Bir ses verin çözüm önerin, bırakın kim kullanırsa kullansın yeterli ülke ekonomisine en az zararı versin. 


Mesela bir öneri; Nisan ayından beri bunu defalarca önerildi, yazılı üstelik, bu tip öneriler yurtdışından da geldi fakat bizim muhalefette tık yok. 


Mesela bir çözüm önerisi yazalım, diğer 3 tanesi de cepte hazır dursun? 


Tek bir ürün çıkarın, veya göreve gelir gelmez çıkaracaktınız. 


1)hem faiz artışı zararından koru bankaları ve de 2)KKM pürüzsüz sonlansın hem de 2 hafta içinde hem kimseye sopa göstermeden hem de bu epistemolojik kopuş olacaktı gerçekten.


Bu durumda yeni bakana ve TCMB başkanına “yapısalcı Marksist görüşü kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz diyecektik”.  Yani çözüm bilimsel olacaktı, piyasa şartlarına göre değil bilime göre. 


Evet sadece özel 2 tahvil çıkaracaktınız, her biri 2 yıllık bu tahvilin kuponları da özel olacaktı(tabiki tanım vermeyeceğim), eminim yabancı yatırımcılar bu konuda görüşlerini bildirmiş ve eminim haberiniz de olmuştur.


Çok büyük fırsatı Haziran da kaçırdınız, o zaman bunun etkisi çok farklı olacaktı. 


Olmayınca olmuyor işte yapacak bir şey yok. 


Bankacılarla toplantı yapıp, görüş açıklayanlara da bir sözümüz var. Sahi siz parasal sıkıştırma deyince ne anlıyorsunuz? 

Veya başka bir deyişle, 

“Parasal sıkışmaya devam” şeklinde martaval atmaya da gerek yok. 

Veya 

“Dış ticaret açığı kapandı” diye de mesaj vermeyin doğru değil, hatta lütfen rica edeyim bütçe açığı bu ay yok, ekonomi büyüdü falan diye bir yorum yazılırsa, 

Veya 

“cari açık azalıyor” bu şekilde ifade kullanan bürokrat veya bakan olursa artık gülme duyumuzu kaybettik haberiniz olsun. 

Aklıma “Avanak Avni” tiplemesi geliyor🙈


Bu bankacılarla toplantıdan sonra iş bankası GM bir açıklama yaptı çok ilginç, “ biz KKM müşterilerini korumak için KKM ye devam etmelerini önereceğiz” dedi? 


Hesap yapmış tabiki hem de çok akıllıca olmuş hesap, “KKM müşterisini tutmaya devam ederse ek 8.6 milyar TL daha tahvili devlete tahsis etmesi lazım ama KKM ürününü azaltırsa daha çok tahvil 48.8 milyar TL tahvil tesisi gerekiyor”diye hesap yapılmış. Bu durumda bankacı doğal olarak ticari düşünmek zorunda 8.6 milyar daha tahvil tesis edip kurtulmak akıllıca olacaktır. (hesap ve bilgi için teşekkürler). 


Demekki neymiş TCMB piyasalara yaptırım kuralı koyarken hesap dahi yapmamış? 


Ah ah insanının gözü seyiriyor,  boşuna değil tüm bunlar. 


Tünel in içinde uzaktan görünen aydınlık veya ışık tünelin sonunu göstermiyor, biraz sonra bize çarpacak olan trenin ışığı bu, zaten gelen uyarı sesi de onun düdüğü, “kaçın durduramıyorum” diyor. 



Erman Dinçel

23 Ağustos 2023

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder