2 Ocak 2023 Pazartesi

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ ANALİZİ (2022 EYT KARARI SONRASI)

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ ( DÜNYADA VE TÜRKİYEDE )

  • EYT Ödemeleri, konunun gerçek detayları,
  • Sosyal Güvenlik Kurumları ve Geçmiş Tecrübeler,
  • Sosyal Güvenlik Açıklarının Anlamı,
  • Sosyal Güvenlik Problerimizi Nasıl Çözeriz,

Kamu Sosyal Güvenlik Hizmeti

Kişinin doğumu ile başlayan ve ölümü ile dahi bitmeyen,kişilerin tüm hayatını yani doğum, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerini içeren ve Anayasaya göre sosyal Devletin sunmak zorunda olduğu hizmetlerden birisidir.


Güvenlik, Sağlık, Eğitim gibi Sosyal Güvenlik de bir toplumdaki temel ihtiyaçlardan olup, Devlet bu hismetini de topladığı vergiler ile finanse eder.

Buna kamu sosyal güvenlik hizmeti denir, çalışan vatandaşlar adına ödenen ise katılım payıdır. 

Sistem Tanıtımı

Dünyada bütün ülkelerde BİRİNCİ BASAMAK emeklilik olarak istisnasız DAĞITIM MODELİ adı verilen sistem uygulanır.

1.Basamak-Kamu Emeklilik Sistemi yani SGK-Dağıtım Sistemi
2.Basamak- Sandık Emeklilik Sistemi-Sandıklar Vakıf Statüsünde- iki tip sandık var.
3.Basamak- Özel Emeklilik-Bireysel Emeklilik-Fon Sistemi (BES Emeklilik Fonları)

İdeal olan bir kişinin emekliliğinde Kamu Emklilik Sisteminden Maaş + Sağlık hizmeti alması ve kendisine ek özel birikim ve ek sağlık hizmeti için BES ve sağlık sigortasını özel sektörden sağlamasıdır.

Tek başına kamu emeklilik sistemi emeklilik ihtiyaçları için yeterli olmayacaktır, kamu emeklilik sistemi yeteri kadar maaş ve sağlık hizmetini her vatandaşı için standart olarak sunmakla durumunda olduğu için bu hizmetin kalitesi ve faydası kamunun veya kamu ekonomisinin durumuna göre değişir. Dağıtım Sistemi, çalışma hayatına katılan bireylerden kazançlarına bağlı olarak SGK primi alınması ile fon toplanır ve o anda emekli olanların harcamaları yapılır.

Yani fon toplanır ve aynı ay içinde (sonraki ay içinde) dağıtılır.
Bu sosyal güvenlikte birinci basamak olarak adlandırılır.
Bu model şuanda çalışanların genç kesimin yaşlıları yani emeklileri finansmanı demektir.

SGK primi parçalardan oluşur ve bu parçalar sayesinde çalışırken sağlık sigortanız ve emeklilikte de sağlık sigortanız yapılmış olur ayrıca emeklilik maaşınız içinde hesaben prim toplanır ama kişi adına birikim şeklinde hesap yapılmaz. 

Bu prim toplama dağırma işi kişiler bazında değil nesiller arasındadır yani genç veya çalışan nesil emeklilerin maaş ve sağlık harcamalarını karşılar. (ikinci defa hatırlatıyorum çünkü kişiden toplanan fon kişi adına biriktrilmez)

Tüm Dünyada sosyal güvenlik sistemleri açık verir ve bu gelir/gider dengesizliğine "sosyal güvenlik açığı adı verilir" bu açık her devlette bütçeden karşılanır. Tıpkı güvenlik, eğitim ve sağlık harcamaları gibi. Bunun için oturup ağlamaya, sızlanmaya ve saçmalamaya ise biz sadece gülüp geçmeliyiz çünkü bu yorumu yapan kişiler konudan haberleri dahi olmayan kişilerdir.

"Dikkate EYT lerin emeklilik maaşları devlete yük diyenler de çok ayıp ediyorlar, 2 milyon sıgınmacı çalışıyor Türkiyede, bunlara son 10 yılda yalılan harcama 154 milyar dolar, bunun sadece faizi 20 milyar dolar ek maliyet, sağlık harcamaları da sosyal güvenlik de gider kalemi. Sadece 13 Milyon Suriyeli ve kaçağı geri göndermek bile yılda 10 milyar dolar kaynak demek"

Sosyal güvenlik açığın ne kadar olacağını AKTERYA BİLİMİ ve uzmanlığı ile hesaplanır ve gelecek yılların açıkları tahmin edilir. Böylece Devleti yönetenler gelecekte ortaya çıkacak açıklara karşı çeşitli tedbirler almaları için de bir imkan oluşur.

Bu tedbirler toplumda pek hoş karşılanmaz, mesela
A) Emekli maaşlarını düşürmek ve
B)Emeklilik yaşını uzatmak vb sevimsiz kararlar alınabilir.

İşte bu tip kararlar eğer profesyonellerin işin uzmanlarının belirttiği şekilde yapılmıyorsa, siyasetçi bu kararları oy kaygısı ile veriyorsa gelecekte çok daha büyük sosyal güvenlik açıklarına neden olur.

(Örnekler anlat anlat bitmez en ünüsü de Turgut Özal'ın "süper emeklileridir", deveye hendek atlatılıp paraya bağlı süper emeklilik getirip, oyları kapanlar şimdi neredeler? işi uzmanına, bilime, matematiğe  bırakın lütfen)

MORTALİTE, insanın hayatta kalma olasılığını yani ölme olasılığını doğum yılına ve cinsiyete bağlı olarak gösteren tablolardır (istatistik sonuçlarıdır). Bu tablolar Dünyada her 10 yılda bir ortalama yaşam süresi 2 yıl uzadığını bize göstermektedir. Her ülke ve her yaş için ve kadın/erkek ölüm ve hayatta kalma olasılığı tablolarıdır.

Örnek, 1962 doğumlu Erman1 ile 2002 doğumlu Erman2 arasında 40 yaş ve ortalama 8 yıl yaşam süresi farkı olacağını göstermektedir. Buradan yola çıkarak 1962 doğumlu erkekler 80 ortalama ile yaşıyorsa 2002 doğumlu erkekler 88 oratalama ile yaşar. Yanlış anlaşılmasın ortalama yaşam diyoruz, kimisi daha önce ölür kimisi daha sonra ölür ama ortalama yaşam sürekli yeni nesillerde uzamaktadır.

Sosyal güvenlik sistemleri 25-30 yıl ödeme yapmak ve emekli olduktan sonrada 15-20 yıl ortalama yaşama göre maaş ve sağlık ödemesi yapmaya odaklanmıştır. (hesabını buna göre yapar sosyal guvenlik kurumu)

EYT lilerin beklenen ortalama yaşam süreleri erkeklerde 80 yıldır ve kadınlarda 85 yıldır ve bu kişileri 60 da emekli yapmak hep ortalama konuşuyorum normaldir. Hesaplamaya veya matematik mantığına göre de bu doğrudur.
Demekki doğru yorum yapmak gerekirse EYT liler için gasp edilen haklarının geri verilmesi doğrudur ve hak dır. Fakat her EYT liyi limitsizce emekli yapmak hem EYT liler arasında hemde diğer emekliler ile EYTliler arasında HAKSIZ emeklilik fırsatı yaratmıştır.

Kısaca sosyal güvenlik tarihimiz,

SGK içinde 4a (eski SSK), 4b (eski Bağ-Kur) ve 4c (eski TC emekli sandığı) sistemleri var, bu sistemler 2005 sağlık hizmetleri birleştirildi ve 2008 te de tek çatı altında SGK adı ile toplandı yani birleştirildiler.

Kısaca SGK reformu yapıldı. (o zaman soralım AKP ye neden 2005 ve 2008 de EYT lilerin durumunu düzeltmediniz? Bakana bakarsan onlardan önceki problemleri çözüyoruz, biz masumuz ayaklarında)

Fakat bu 4a-4b-4c sistemlerinden TC emekli sandığı kendine has farklı hesaplamaları mevcuttur  ve  bugün 4c olarak SGK içinde yoluna devam ediyor. Diger  kurumlar 2008 de birleştirildikten sonra eski SSK ve Bağ-Kur yeni katılımcılar için zamanla benzer emeklilik imkanları sunmaya da başladılar.

Birinci ve İkinci Basamak, SSK 1956, TC Emekli Sandığı 1959 ve Bağkur 1975 yılında kurulmuşlar ve Türkiyede sosyal güvenlik açığı 1990-91 yıllarında ortaya çıkmıştır. 1956 da SSK kurulmadan önce kurulmuş ikinci basamak olarak geçen mesleki emeklilik sandıkları da vardır, mesela Zonguldak Amele Birliği, mesela İş Bankası emekli sandıkları bu sandıklar aynı zamanda vakıf statüsünde kurumlardır, SGK yerine geçerler ve bu kurumlardan SGK ya hizmet transferi de mümkündür.

Üçüncü Basamak, Özel Emeklilik Sistemi Türkiye de bu sistemin adına Bireysel Emeklilik Sistemi adını veriyoruz. 1999 da başlayan hazırlık çalışmaları, 2003 yılında BES'in başlaması ile sonuçlandı.

Burada amaç kamu emeklilik sisteminin yetmediği emeklilik zamanı maaşı için veya uzun vadeli tasarruf yapmak için yeni bir birikim sistemi oluşturmak oldu. Bu sistem Üçüncü Basmak Emeklilik olarak geçer.

Evet bu sistem oluşturuldu ve hatta son 10 yılda Devlet teşviki dahi geldi fakat hiç bir zaman BES doğru biçimde vatandaşa anlatılamadı. Emeklilik sonrası diğer hayat ve sağlık ürünleri de Türkiye de 2005 sonrası uygulanmaya ve satılmaya başladı ve böylece özel şirketlerin kamunun eksik kaldığı alanda tamamlayıcı emeklilik ve sağlık hizmetine destek vermeleri hedeflendi.

Tabi ki hiçbir AKP'li Çalışma ve Soyal Güvenlik Bakanı ve Hazine Bakanı veya hükümetleri ne sosyal güvenlik konusunda uzmandırlar, ne de özel emeklilik konusunda bilgi sahibi oldular. Bu konu bakan olduktan sonra ilgili bürokratların bakanlara öğrettiği bir konudur. Bu duruma çok gülerim ben ağzını açıp hiç bir bakan BES hakkında mütalada dahi bulunamaz. Gülmek istiyorsanız bir bakana "BES fonları konusunda ne düşünüyorsunuz?" diye sorun durumu anlayın, birlikte güleriz.

Siyasetin Sosyal Güvenlik ve BES'e müdahalesi ve sonuçları, 

Demek ki EYT'liler kaça mal olacak, yok efendim sistem batacak, yok efendim maaş ödeyemeyecek konusunda ağlamaya, afederseniz sosyal medyada haykırmaya gerek yok, kamu emeklilik sistemi yani SGK batamaz, açık verir bu açık bütçe açığını artırır sadece ve bu SGK açığı azaltılabilir, yeterki insana bilime ve profesyonelliğe yakışan biçimde hesaplama yapmayı ve vatandaşa gerçekleri anlatmayı bürokrasi ve siyasiler başarsın. 

Evet devletin EYT liler erken emeklilik imkanı yaratması ve yaş konusunda bir sınırlama koymaması gerçekten 25-30 yıl prim ödemiş olup da 55 yaşını veya 60 yaşını bekleyenler için haksızlığın giderilmesi oldu. Fakat EYT lerden 43 ile 55 yaş arasında emekli olanların durumu bu şekilde gerçekçi değil.

Gelecekteki siyasetçilerin daha bilinçli olmaları normal ve mortaliteye uygun bir geçiş sistemi düşünülmesi çalışanların ve emeklilerin Devletleri ile barışmasının sağlanması lazım. Bunu yaparken toplumla MUTABAKAT yapılması ve bilgi sunulması lazım, " ben yaptım oldu değil " birlikte el sıkışarak ve uzman görüşü alarak yapmak.

Bu arada EYT lerin büyük çoğunluğunun yaşı bekleme konusunda büyük haksızlığa uğramış olamaları da doğru ama bunu düzeltme biçimi doğru değil işte bu abartılı düzeltme sistemi mortaliteye de uygun değil diye ifade ettim.

Hatırladınız Mortaliteyi değil mi? Beklenen yaşam süresi hesabı mutlaka çalışma hayatında ve emeklilik hayatında dikkate alınmalı.

1999'a geri dönüyorum ve o günden bugüne yaşananları
buradan herkese hatırlatmak istiyorum.

1999 yılında mevzuat değişikliği yapılarak kanun çıkarıldığı tarihten önce işe başlayanların emeklilik yaşlarından doğan hakları ( kazanılmış hakları olmasına rağmen ) emeklilik süreleri uzatılarak kazanılmış hakları gasp edildi.

Bu noktada EYT liler haklı fakat mortaliteye baktığınızda bu durum sosyal güvenlik sisteminde açığa neden olmaktaydı hem de 1991 den beri ve hiçbirşey yapılmamıştı o tarihte.

Düzeltme yöntemi hatalıydı dedik çünkü henüz çalışma hayatına başlamamış kişilerde neden emeklilik yaşının uzatılması gerektiği topluma anlatıp 1991 yılından itibaren yani sosyal güvenlik açığı çıktığında hemen hemen sonra bunun tedbirini almak, hesabını yapmak topluma anlatmak gerekiyordu.

İktidarda Turgut Özal, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit vardı fakat olmadı işte, Turgut Özal süper emeklilik çıkarıp para toplayarak günü kurtaracağını düşündü, hani çok uyanığız, çok pratiğiz ya o bakımdan.

Aslında hepsi liberal ve neo liberal kişiledi ve sosyal güvenlik umurlarında değildi ve Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit'in de bu konuda bilgi sahibi olduğunu dahi zannetmiyorum.

SSK 1956 da, TC Emekli Sandığı 1959 dave Bağkur 1971 de kuruldu ve Türkiyede ilk sosyal güvenlik açığı meydana geldiğinde yıl 1991 di ve devletimizin buna önlem alması 1999 da aniden karar aldı bugünkü EYT faciasına neden olmu. Bu problemi yıllar sonra çözerken de hatasını başka boyuta taşıdı.

1999 da bu emeklilik yaşını uzatma kararı alınca bari bu kişilerin emeklilik yaşını uzattık bu kişilere özel emeklilik imkanı yaratalım da kendi birikimlerini kendileri yapsın diye düşünüldü ve çalışmaları 1999 da başlayan BES yasası 2001 de çıkarıldı ve 2003 27 Ekim gün de yürülüğe girdi.

BES nereden çıktı sorusuna da 33 yıl sonra cevap vermiş olduk.

Hatalar zinciri1, AKP iktidara 2002 Kasımda geldi, 2005 de, 2008 de sosyal güvenlik düzenlemeleri ve reformları yaptı neden düzeltmedi bu büyük hatayı, yoksa görmezliğe mi geldi? Evet görmezliğe geldi maalesef olay daha medeni biçimde çözülecekken iş uzadı ve maliyeti büyük oldu.

Hatalar zinciri2, Siyasetçi bununla yetinmeyerek 2008 dan emekli maaşında taban uygulamasını da kaldırdı böylece niyetinin emeklilere maaş artışı vermemek olduğunu ilan etti.

Hem de o zamanki ilgili bakan az maaş verme konusunu öyle bir açıkladı ki şaşırdık kaldık ve utandık. Açıklama şu şekilde "bu sayede 90 milyar TL tasarruf yaptık diye böbürlenmek" şeklide demeç verdi. (google sorun anlatsın size). Şimdi ne ile uğraşıyoruz, asgari ücretin altında emekli maaşı olur mu? diye tartışınca cehalet patlaması olduğunu anlıyorsunuz.

Hatalar zinciri3, son beş yılda bunu anlatmaktan ve yazmaktan dilimde tüy bitti ama her yıl Aralık ayında, sonraki yılın bütçesi TBMM de yapılırken emeklilere ve çalışanlara sonradan enflasyon kadar zam vermek ve enflasyonu da yaşadığımızdan farklı açıklamak da insanca değil. Satın alma gücü kaybı arşa ulaştı. Bakın dikkatlerden kaçan bir konuda enflasyon %70 den %5 e düşerken her 6 ayda bir kez enflasyondan az zam yapmak normal ama enflasyon yükselirken her 6 ayda bir enflasyondan az zam yapmak vatandaşta, emeklilerde büyük satınalma gücü kaybına neden olur.

Bu sosyal güvenlik hatalar zincirini 5 yıl önce bir siyasi partinin içinde yazarak defalarca anlattım ama yazılı ekonomi raporu okuma alışkanlığı olmadığı için, SGK nın problemlerini algılamadılar sadece EYT akıllarda kaldı. Yine de hiç bir adım atmadılar ve taki bir gün EYT derneklerinin kapıya dayanması ile ancak durumu algılayabildiler ve EYT problemini gündeme getirmek mümkün oldu.

Şimdi EYT yi ilk kim fark etti tartışması yapıp siyasi parti genel başkanlarına iltifatlar diziyorlar bu doğru değil. Sosyal güvenlik kurumundan emekli parti başkanının (CHP) dahi doğru dürüst sosyal güvenlik probleminden haberi yok. 

Evet EYT lilerde baktılar ki AKP sorunu çözmüyor, 2014 de derneklerini kurarak mücadeleye başladılar ve geçtiğimiz hafta duygusal biçimde abartılı bir sonuç aldılar.

Maliyet hesabı yapmayı bırakın, 

Bir yılda EYT lilerin SGK ya kaça mal olacağına dair analizler yapıp rakamı 130 milyar TL yıllık bulup bunun için insanları taciz edip, "hak etmediğin emekliliği alıyorsun" demek en azından "ayıp", ayıp yahu gerçekten ayıp insan önce bir durup düşünmeli okuyup öğrenmeli.

Konu kişinin ödediği para ile de ilgili değil, SGK da BES gibi kişisel birikim yapmıyor, nesiller arası dayanışma yaratıyor lütfen bunu hatırlayın ve yıllardır mücedele veren bu kişileri daha fazla üzmeyin.

Bir de sosyal medya ulekaları var, yok efendim Finlandiya gibi olur, yok efendim Norveç gibi açık verirsiniz falan diye yazarlar, bunlarada aldanmayın. Sosyal Devlet Sosyal Güvenlik açığı verir ama bunu vatandaşa yapılan bütçe den destek olarak görür geröek de budur zaten.

Problem Çifte Açık ( aynı anda hem bütçe hem dış ticaret açığı var)

Kamunun tasarruf yapmadığı, bütçe açığının EYT siz 2022 den 280 milyar TL den 690 mlyar TL'ye çıkmasının bütçelendiği, 230 Milyar TL borçlanma yetkisi olan hazinenin bir gecede ek 200 milyar TL borçlanma yetkisi alabildiği bir ortamdayız. Ayrıca dış ticaret açığı 110 Milyar dolar yıllık.

Türkiye yılda 9 milyar dolar 13 milyon sığınmacı ve kaçak için para harcıyor, Türkiye her yıl 6-7 milyar dolar dış ülkelere yardım yapıyor, Somalili çiftçilerin maydonoz yetiştirmesi ile ilgileniyor.

  • Türkiye 2022 de Kur Korumalı Mevduata ( KKM) 9-12 Milyar dolar harcadı.
  • Türkiye borçlanmaya 2022 de sadece 18 Milyar dolar faiz ödedi.
  • TCMB ekonomi canlansın diye politika faizinden bankaları ne kadar fonladı? hesap henüz yapmadım fakat 10 milyar dolar servet aktarımı ihtimalini gündeme getiriyor.
  • Sadece 1 KÖİ örneği verelim, Türkiye 420 km istanbul izmir otobanına km de 19 milyon dolar ödüyor, halbuki Dünyada bu tip için km maliyeti 2,5 milyon dolar.

Demem o ki ayagımızı yorganımıza güre uzattığımızda EYT lerin maliyeti kimseye dokunmaz.

Erman Dinçel
2/Ocak/2023

Not1: 21 yıldır BES den dolayı sosyal güvenlik bilgisi eğitimi veriyorum, bu blog da son defa bu konuyu yazdım.

Not2 : Bu problemleri bilinçli biçimde akıl ve bilim ışıgında çözülsün isteniyorsa, ilgili uzmanlar, uygulama ekibi, eylem planları Zafer Partisinin bünyesinde hazır. (başka bir siyasi partide sosyal güvenlik açıklarını azaltmanın vatandaşın ihtiyaçları açısından ele alındığını da görmedim zaten)

Yaşanan günü değil çocuklarınızın geleceğini emeklilik açısından da kurtarmak istiyorsanız yaklaşan seçimlerde oy kullanırken bilinçli olmak ve sosyal güvenlik açığının patlamasına yol açan ve bilinçsiz para harcanan 13 Milyon sığınmacının ülkelerine dönmeleri gerektiğini de hatırlayarak ve bir Devlet açısından BİRİNCİ ÖNCELİĞİN KENDİ VATANDAŞLARININ SAĞLIĞI; EMEKLİLİĞİ kendi çocuklarının EĞİTİMİ olduğunu unutmamak gerekiyor.

Not3 : ABD ve Londra gezisi yapıp, "Norveç Emeklilik fonları bize borç verecek" diye sevindirik olan ana muhalefet liderinin bu durumun da gerçekten üzülüyorum. Lütfen konunun uzmanları bir eğitim versin rica ediyorum, olmaz böyle.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder