6 Aralık 2022 Salı

Körler ve Sağırlar Birbirlerini Nasıl Ağırlar?

                Üç Maymun Bütçesi Beş Yaşında

  • 6/Aralık/2022 Tarihine bir not düşelim, zamanı gelince hatırlamak üzere.

  • TBMM de 2023 yılının bütçesi yani bütçe kanunu bugünlerde görüşülüyor
    iki hafta sonra da kanunlaşacak.

  • Bu yapılan bütçeye “Beşinci Üç Maymun Bütçesi” adını verdim.


Birinci Bölüm

TBMM çıkaracağı bu bütçe kanununun şimdiden hiçbir değeri ve önemi yok, TBMM nin hiçbir etkisi ve aslında yetkisi de yok uzun zamandır. ( Kanunun değeri yok yazıldı yanlış anlaşılmasın)

Çünkü, kararname de ne yazılırsa yarın o geçerli olacak veya kararname ile düzenleyecek bu konu.

Başka açıdan bakalım kararnameye uygun biçimde bir çalışma yapılacak TBMM de kısacası. Bu bütçe kanunu 2022 de olduğu gibi yılın yarısı gelmeden yetersiz kalacak.

Eğer TBMM bu bütçeyi onaylamaz ise otomatik olarak 2022 nin ilk bütçesi olan

bütçenin rakamları yani 1.7 Trilyon TL gider rakamlı bütçe yeniden değerleme oranı

olan %123 kadar artırılarak 3,5 Trilyon TL gider ile bütçenin bağlanması gerekecek.

(4,8 Trilyon TL değil) *

O zaman hatılayalım 1. 2022 bütçesi 1,7 Trilyon TL gider olacak hesabı ile yapıldı ama bu gider rakamı yetmedi üzerine 1 Trilyon TL (Yaklaşık) Temuz ayında eklenerek 2. 2022 bütçesi ile 2,7 TL ye yükseldi, kısaca olaganüstü bir durum oluştu birden bütçe gideri %60 büyüdü.

Normal ve tecrübeli ve liyakatli bir yönetim olsaydı önce bu olaganüstü gideri öngörerek
bütçe hazırlardı ve hemen bu olaganüstü gideri karşılamak üzere acilen tasarruf
tedbirleri uygulanırdı.

Bu olaganüstü giderleri sadece 2022 için değil 2012 den beri bilinçsizce oluşan bu
olaganüstü giderlerin nedenlerini ve sonuçlarını bu makalade birazdan okuyacaksınız.

Körler ve Sağırlar Birbirini Nasıl Ağırlar! veya Üç Maymun Bütçesi Ne Demek?

Bu bütçe çalışmaları tamamen göstermelik bence pek işe yaramıyor.
  • MV leri “ne kadar çok çalıştık hala bu geç saat oldu çalışıyoruz” sinyali veriyorlar,
  • Kimi MV leri de partililere ve parti başkanlarına, hatta “çok yorulduk yaa sabaha
    karşı saat 3 oldu şükür bugünü de tamamladık maaşı hak ettik” moduna geçip 
    poz verip foto paylaşacaklar sosyal medyada tabiki bu kanunun maddeleri
    TBMM geçmeye başlayınca olacak bir gayri ciddi ve acı bir durum.

    Diğer taraftan İYİ Parti Trabzon MV Sayın Hüseyin ÖRS yapılan fiziksel saldırı,
    saldıran MV lerinin şiddet eğilimi taşıması ve saldırıya uğrayan MV'nin yine bir
    Doktor MV sayesinde hayatının kurtulması ama yogun bakımda olması çok
    çok üzücü, derhal ve bu şiddet yanlısı kişilerin dokunulmazlığı
    kaldırılmalı ve yargılanmalarının yolunun açılması gerekir.

    Hem de hangi partiden olduğuna bakılmaksızın bu kişiler asla
    Türk milletini temsil edemez.

Bütçe komisyonlarındaki durum ise pek iç açıcı değil,

Komisyondan kalkıp,söz alıp konuşanlar, ilgili bakana sataşanlar, bağıran ve
dalaşanlar iş yaptığını sanacak, göz boyayacak “vay be” dedirecek, seçmen
veya seçildiği il teşkilatına “birdahaki dönem yeniden seçelim vekilimiz
canavar gibi çalışıyor” maşallah nazar değmez inşallah diyecekler.

Fakat bir şeyin farkında değiller muhalif MV leri çok yazık, bugünü atlatan bakan adeta

"ibra olmuş yani temize çıkmış gibi oluyor, hatta kendini ne kadar becerikli olduğu
konusunda egosunu şirirerek eve dönüyorlar, olacak iş değil ve muhalefeti büyük
beceri ile savuşturmuş olacakları kabul ediliyor ve bu kişiler akşam kafasını
yastığa koyup uyuması da bu şekilde mümkün oluyor.

Kısaca muhalefet iktidarı bir nevi aklamış ve herkes bir şeklilde kendini görevini
yapmış gibi kandırmış olacak.

Biz işte buna "körler ve sağılar birbirini ağırlar" durumu demekteyiz.

Bütçe plan komisyonunda arbede çıkarıp ciddi iş yaptığını sananların yanında,
bir de sabah kahvaltısı yapmaya çalışan,  simit, çay ve peyniri ile tıkınırcasına
ağız dolusu çiğneyen ve ağzın icine doğru simit tıkıştıran ve tekrar tıkıştıran
vekil, bürokrat görüntüsü yanında ve ön tarafta,  bir MV ilgili Bakana “şu hastaneler
için KÖİ ödemelerini yapma, hastaneler Devletin olsun, adın iyi anılsın” falan diye
şaka yolla takılıyor, bu arada simitin tıkıştıranların yeme sesleri ile şapırtıları
arasında bu şaka da pek duyamayacak. 

İşte bu gösterinin adı "biz çalıştık bütçe görüşmelerine de katıldık ve görevimizi yaptık" 
olacak.

Bunların hepsi GÖSTERMELİK işler, etkili değil, çözüm odaklı değil sadece
ve sadece parlilerin partlilere içsel yaranma çabası (içsel PR çalışması)

  • Neden böyle bir bütçe yapma şeklini ve uygulama şeklini protesto etmek
    kimsenin aklına gelmiyor?,Neden sürekli rol kesiyor bunlar?, 
  • Neden bu sahte ve samimiyetsiz duruş ile siyaset yapılıyor ülkede? bilen var mı?
  • "Kral çıplak diyecek delikanlı, mert MV aranıyor?"
  • Neden en ufak eleştiriye tahammül yok?

İkinci Bölüm- Rakamlar Konuşsun  

Ne yalnızlık ne de yalan üzmesin seni
Doğarken ağladı insan
Bu son olsun bu son
(Cem Karaca'nın muhteşem sözleri geldi aklıma)

Yukarıdaki sözleri işsizlikle, fakirlikle ve gerçek dışı büyüme, işsizlik, enflasyon
rakamları ile suçu kendisinde arayan masum Türk halkı için ve çocuğunun
cebine para koyamadığı ve çocuğuna öğlen yemeği alacak durumu olmadığı
için okula gönderemeyen milyonlarca aile için de söyledim.

Halbuki 13 milyon Suriyeli sığınmacı ve kaçagın çocukları gayet tok gidiyor
okula, sağlık sorunları da yok hastalanırsa öncelikli tedavi ediliyor. Bu durumu
devam etme yüzsüzlüğüne ve bozuk düzene biz artık " üç maymun bütçesi "
demekteyiz. Kanunu yapanlar 5 yıldır aynı bütçeyi çıkarıp duruyor, en ufak utanan
sıkılan yok.

Gerçeklerden birgün kaçamayacaksınız, bundan sonrasını üzülerek yazıyorum,

Resmi enflasyon rakamı kadar bile zam yapamama ayrıca asgari ücreti ve emekli
maaşlarını enflasyon kadar bile artıramama durumu son 20 yılın hikayesi ama
enflasyonun artması ve %20 nin de üzerine çıkması ile bu yoksulluk ve fakirlik
artık daha hissedilir duruma gelmiştir.

Bozuk zam (çalışan maaşı, emekli maaşı ve asgari ücret) mekanizması hakkında
bir örnek verelim, geçtiğimiz 6 ayda resmi enflasyon aylık ortalama %4-5 oldu diyelim
ve 2023 yıl başında asgari ücret artışı da 6 ay için %30 oldu diyelim. 2023 de
önümüzdeki 6 ayda bunun yaklaşık %30 luk kısmını yani yapılan zamdan fazlasını
enflasyona geri vereceğiz demek, o zaman gerçek enflasyon açıklanandan çok
yüksek olduğu için ve özellikle gıda ve barınma enflasyonu gelecek 6 ayda enaz 
%60 olacağı yani fiyatlar artacağı için tüm ücretli ve emekliler "satınalma
gücü kaybına" uğramış olacak ve/veya fakirleşecek.

Tabi ki enlasyonun yıllık %85 den %84'e 5 Aralıkta düştügüne pek kimseyi
inandıramazsınız, kişisel olarak inanmam teknik olarak ve gerçek fiyatlar ve
hesaplamalar ile zaten mümkün değil.

  • Türkiyede, zaten çalışanların %73 lük kısmı asgari ücret benzeri ücret ile çalışıyor.
  • Asgari ücret çalışanlarda ortalama ücret oldu farkındamısınız?
  • Kayıtdışı istihdam ve kayıtdışı ekonomi toplam ekonomik faaliyetin
    %60'na ulaştı farkındamısınız.
  • Diğer taraftan 3,5 Milyon kişi iş arıyor ama 3,5 milyon kişide iş aramaktan
    vazgeçtiği için işsiz görünmüyor işsizlik rakamlarında.
  • Çalışanlara, emeklilere, ve asgari ücretliye enflasyon kadar bile zam
    yapılamıyor son 10 yıldır farkındamısınız?

Bu son olsun, bu şekilde bütçe yapılışı onursuz bir durum, bir dahaki yıl (2023 sonu)
bu şekilde bütçe yapılamayacak, önümüzdeki sene TBMM de onurlu ve tutarlı
bütçe nasıl yapılıyordu herkes görecek ve hatırlatacak.

Şimdiden haber vereyim dedim bu arada gelecek sene bütçe yapılırken yani
2024 de asgari ücret artışı karşısında zor ayakta duran esnaf ve işverenler de
işsiz kalanlarda sosyal devlet tarafından destek alacaklar ekonomik aktivite
normale dönene ve resesyon (durgunluk) bitene kadar. 

 Bunun da parasal kaynağı Suriyeli ve kaçaklara harcanan yıllık 9 milyar dolar olsun.

 
Şimdi rakamlar konusun artık demiştik ya hadi başlayalım:

Mukayeseli (2022 ve 2023 ) Bütçe Tablosu-1


Şimdi kamudaki, özel sektördeki, meslek örgütlerindeki finans, ekonomi veya
piyasalar konusunda, bankacılık, sigortacılık, sermaye piyasaları konusunda
üstad kabul ettiğim hanıefendiler ve beyefendiler, ister aktif görevde ister emekli
olmuş olun, aşağıda yazacağım problemleri tek tek siz de değerlendiriniz.
Gerekli görürseniz görüşlerinizi de sosyal medyadan paylaşsınız.

  • 1-Son 5 yıldır hedeflenen bütçe açığı rakamları ve planlanan bütçe açığı
    artış yüzdeleri ise aşağıda paylaşıyorum.
    • 2017...... 47 Milyar TL
    • 2018 ......72 Milyar TL artış %53
    • 2019 ....123 Milyar TL artış %70
    • 2020 ....139 Milyar TL artış %13
    • 2021 ....192 Milyar TL artış %38
    • 2022 ....280 Milyar TL artış %45
    • 2023 ....690 Milyar TL artış %146 !

  • 2-Bütçe açığı aslında yukarıda yazan rakamlar gibi hedefleniyor veya
    tahmin ediliyor ama bu hedef tutmadığında açık patlamış oluyor ve bu
    hesapsızlığın hesabını veren de yok, soran da yok, yani siyasi yönetimin
    bütçe açığı hesap verebilirliği yok.(kimse bu sorumluluğu üzerine alamıyor)

  • 3-Bu arada çaktırmadan Türkiye Varlık Fonu TVF bünyesindeki kamu
    bankaları ve THY başta olmak üzere Sayıştay denetimi dışında
    kalan, bütçe dışına çıkarılmış kurumlar da paralel bütçe olarak yoluna
    devam ediyor. 

    Sadece kurumlar değil, TVF bünyesinde gayrimenkul ve araziler vb de
    mevcut ama daha önemlisi bu bünyede daha önce kar eden birçok
    kurum da zarar açıklıyor ama bu kurumlar artık bütçe dışında sayıştay
    denetimi de yok.

  • 4-TVF bünyesinde bulunan kamu bankalarının Hazine ihaleleri, TCMB
    işlemleri, TCMB arka kapı işlemleri, taşeron döviz işlemleri vb yollar
    ile uğradıkları zararlar veya bu kurumlara aktarılması muhtemel örtülü
    sermaye veya sermaye artırımları da denetim dışında. 

    Bu kurumların Devlet Tahvili alım ve satımları da kontrol dışında, halka
    açık olanları da var, var ama malum SPK de iktidara emanet, kurumların
    iç denetim, risk yönetimi veya bağımsız denetimleri ve raporları var
    ama sayıştay denetimi olmadığı için Sermaye Piyasası Kanunu açısından,
    borsa, iştirak, sermaye piyasası ve TCMB işlemleri, aracı kurum işlemleri
    kanundaki limitler açısından denetleniyor mu?

  • 5-KÖİ ödemeleri, Kur Korumalı Mevduat-KKM nin Hazine ve TCMB
    ödemeleri kontrol dışı bütçe ödemeleri olarak yol alıyorlar ve bir
    Allah’ın kulu bunun hesabını soramıyor?


    Bütçenin içinde cari giderler ile ilgili kalemler de var trransfer
    harcamalarının içine yedirilmiş KÖİ ödemeleri veya garantileri,
    Sığınmacı ve Kaçak harcamaları da mevcut.

  • 6-Şu KÖİ sözleşmelerini bir şeffaf hale getirilsin denilemiyor.
    (bütçedeki agırlığı bilinmiyor)

  •  7-Enerji piyasası da aynı durumda döviz ile elektrik enerjisi alım garantileri
    sürdürülüyor.(Bütçedeki ağırlığı bilinmiyor) 

    Bu konularda kim ne zaman hangi bütçe kanunu ile yetki alıp kullanmaya
    başladı? Transfer harcamaları ne zaman patladı, cari giderler ne zaman arşa
    ulaştı? 

  • 8-13 milyon Suriyeli sığınmacı ve kaçağa her yıl ortalama 9 milyar dolar ile
    son 10 yılda bu borç paranın faizi hariç 144 milyar dolar harcandığı
    hesaplanıyor. ( Bu harcamaların ne kadarı hangi bakanlık bütçesinden
    veya cari harcama kalemlerinden olduğu da sorulamıyor)


Vatandaşın ödediği vergiler ile oluşan bütçede sırtımızda üç Büyük Kambur taşıyoruz 

    • KÖİ Ödemeleri (dövizli garantiler)
    • Enerji Ödemeleri (dövizli garantiler)
    • Suriyeli sığınmacı ve kaçaklara ödenen yıllık 9 milyar dolar ve bütçe sürekli açık olduğu için bunun borçlanma maliyeti.

  • 9- Bütçe gider kalemi 4,8 Trilyon TL yi incelediğimizde faiz harcamalarının da olagan üstü arttığını görüyoruz.

    Şimdi bunu yıllara göre verecek olursak.
    • 2017 Bütçesi Faiz Ödemeleri 56 Milyar TL, bütçe açığı 47 Milyar TL,
    • 2018 Bütçesi Faiz Ödemeleri 74 Milyar TL, bütçe açığı 72 Milyar TL,
    • 2019 Bütçesi Faiz Ödemeleri 99 Milyar TL, bütçe açığı 123 Milyar TL,
    • 2020 Bütçesi Faiz Ödemleri 134 Milyar TL, bütçe açıgı 139 Milyar TL,
    • 2021 Bütçesi Faiz Ödemeleri 180 Milyar TL, bütçe açığı 192 Milyar TL,
    • 2022 Bütçesi Faiz Ödemeleri 330 Milyar TL, bütçe açığı 280 Milyar TL
    • 2023 Bütçesi Fazi Ödemeleri 566 Milyar TL, bütçe açığı 690 Milyar TL
A- Faiz düşmüştü nasıl oluyor bu iş?
B- Faiz gideri olmasa bütçe neredeyse açık vermeyecek off off.
C- Kısaca borçlanmak marifet değil, hele döviz ile borçlanmak ve garanti vermek
hiç marifet değil zaten döviz borçlanma maliyeti %10 ile Dünya rekoru
listesinin başındayız.

Üçüncü Bölüm- Daha BORÇLANMA HİKAYESİ Bitmedi 

  • 1-Gelelim TCMB ye SWAP adı altında alınan borç ile (elin parası ile)
    para piyasası çevirme işlemine, bu mekanizma ile ilgili bazı sorular soralım, 

    • Bir borç alırken bu borcun bir hesaplanma usulü, 
    • Bir borç maliyet hesabı bir üst limiti ve 
    • Bir ülke bazında bir borşlenme üst limiti neden yok?
    • SWAP Muhasebesinde alınan verilen para aktife yazılırken yani alacak
      olurken, alınan borç para neden doğrudan pasife yazılmıyor da bilanço
      dışında tutuluyor?
    • Borçlanma da anapara ve faiz riskini ve likidite riskini Devlette neden
      kimse yönetmiyor.
    • Hazine de ve TCMB de RİSK Yönetiminden anlayan kalmadı mı?
    • Bütçe kanunu bütçe açığı kadar borçlanmayı öngörmek demek fakat bu
      borçlanma yapılamıyorsa veya döviz olarak alınacak borcun faizi %10 larda
      ise ne olacak?

Geriye para basmak anlamına gelen işlerden başka seçenek kalmıyor?
veya Net Hata Noksan denilen yol ile gelen para ile yangın söndürme
çalışması yapılıyor.

    • Bütçe stratejisi ve vizyonu falan hak getire. 
    • Sabah kalkıp elimizi yüzümüzü yıkayıp, şöyle bir havaya bakıp alınan
      kararlar ile problemlere çözüm bulunmaya çalışılıyor.
    • Finansal Risk Yönetimi yok.

  • 2-SGK yı batırdı diye sürekli dalga geçilen ana muhalefet lideri neden çıkıp SGK
    açıklarının ve emeklilerin veya maaşla çalışanların satınalma göcü kaybını
    açıklayamaz?Muhalefet lideri kendi uzmanı olduğu konuda neden 1990 lar ile
    bugünü mukayese etmez?

  • 3-Göstermelik bütçe yapılırken emekli ve çalışan maaşlarına neden TÜİK
    Enflasyonun altında zam yapılır? TÜİK enflasyon hesaplamasına inanan
    kalmadığı bir ortamda gelir dağılımı bozukluğu, fakirleşme
    yaşanıyor bu KALKINAMAMAK demek.

  • 4-Türk vatandaşları için bu coğrafya kötü kader haline geldi çünkü sadece
    belli kesim iş yapıyor ve ihale alıyor vatandaşın kaderi ise sürekli işsizlik,
    düşük gelir ile çalışma, köle biçiminde yaşama ve parasal gücü
    kadar tüketme, geleceğine yatırım yapamama çocuguna eğitimden uzaklaşması.

Dördüncü Bölüm- Bütçe Tablosuna Bakarak Başka Ne düşünülmeli?


  1. Bütçe mukayesesi için tabi ki 1. 2022 bütçesi seçilmeli, bu durumda insan
    sormadan yapamıyor, yıllık enflasyon %85 olduğuna göre neden gider
    bütçesi %174 arttı?

  2. 2022 Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSMH) 692 (700) Milyar dolar olacağı tahmin
    ediliyor, 
    • kur 18,60 TL olsa GSYIH TL karşılığı 12,8 Trilyon TL büyüklükte, 
    • kur 25 TL olsa 17,3 Trilyon TL büyüklüğünde bir ekonomi olacak Türkiye. 
    • 690 Milyar TL planlanan bütçe açığı GSYIH nin %1,85 ü veya %2,5 çıkıyor.
      Kısaca Maastricht Kriteri olan %3'ün bile altında. 
    • Bu durumda anlaşılıyorki ya kurda olağanüstü bir artış veya resmi
      enflasyonda artış bekleniyor. 

  3. Başka bir hesap daha var, bütçedeki gider artışı ile bulunan büyüklük 23,5
    Trilyon TL hesaplanmış olmalı çünki 4,7 Trilyon TL hangi rakamın %20 si
    diye sorarsam alacağım yanıt 23,5 Trilyon TL çıkıyor. Bütçe gideri maksimum
    GSYIH'nın %20 si kabul ediliyor. GSYIH TL olarak 23,5 Trilyon ise 690
    milyar TL açık demek BA/GSYI 3,4 çıkacak ve kur da 23,5 Trilyon / 692
    Milyar dolar hesabından sonra kurun 33,95 e çıkması veya resmi
    enflasyonun %174'e çıkması demek.

Seçin hangisi dolar kuru 33,95 mi olsun yoksa resmi enflasyon %174 mü olsun? 

Bunu ben söylemiyorum bütçe komisyon rakamları söylüyor, 

  • ya olaganüstü bir gider beklentisi var,
  • yada bu erken seçim harcaması mı? 
  • yada olaganüstü borç ödemesi mi?
  • yada olaganüstü bir faiz harcaması mı?
  • yada olağanüstü enerji ödemesi mi?
  • yada olaganüstü KÖİ odemeleri mi geldi?
  • yada olaganüstü bir güvenlik harcaması mı olacak? veya 
  • olaganüstü büyük bir yatırım yapılıyor? (imkansız ama yazdım)

 

Bütçe giderlerinden hangisi olaganüstü yükseliyor ise işte orada bir olaganüstü
durum var veya bütçe tamamen tahmin ve kontrol dışında?

Aslında yazdık yukarıda tüm bütçesel problemleri bu bütçe yöntemi sistemi
TBMM çalışması sürekli bir kapalı döngüye dönüştü, 4,8 Trilyon TL vergi toplama
imkanı yok çünkü 1 yıl önce yarısını bile vergi olarak toplamadınız bu yıl
nasıl toplanacak? Borçlanma imkanı da yok ve maliyeti yüksek?

  • Bütçe de YATIRIM harcaması hiç yok -0-
  • Faiz giderleri olaganüstü büyük,
  • Bütçe cari harcama kalemleri olaganüstü büyük,
  • Bütçe transfer harcamalarının içine gizlenmiş vatandaşa hizmet olarak
    dönmeyen ödeme GARANTİLERİ var.
  • Yabancı para cinsi yükümlülükler ve borçların ulaştığı büyüklük ve
    TVF üzerinden oluşan borç ve yükümlülükler bilinmezliğini koruyor.
  • Dış Ticaret açığı 10 ayda 100 Milyar dolar. İhracatın içinde ithal ürün
    ağırlığı en az %65 ile %85 arasında ürüne ve sektöre göre değişiyor.
    Bu durumda ihracat yaptıkça bu borç ve ödeme bütçesi ile Devlet veya
    ekonomi sürekli zarar ediyor. İhracat rakamı ile övünmeyin artık
    Dünyada ihracat yaptıkça batan başka ekonomi yok.

Tarihe uzun bir not düşmüş oldum, tümünün çözümü " neo liberal olmayan
maliye ve bütçe politikasında yatmaktadır, çözümü planlı ve sürdürülebilir
bir KALKINMA ekonomisi modelidir "

Saygı ve sevgilerimi sunuyorum, 

R.Erman Dinçel / 6 Aralık 2022

Zafer Partisi
Genel Başkan
Ekonomi Başdanışmanı

* Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Sayın Dr. Aslan Yaman'ın açıklamasından alınmıştır.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder