8 Ekim 2019 Salı

Bugün Konu Ekonomi ve Askeri Müdahale Üzerine

Bügün konu ekonomide kara delik ve ekonominin karanlık ve görünmeyen yüzü üzerine,

Bugün konu günler öncesinden borsada 8 Ekime 2019 ‘a TL/USD Call ve Put opsiyonu pozisyonu alanların üzerine,

Bugün 8 Ekim 2019 Salı, Trump dün akşam bir olumsuz bir twit atarak Türkiye ekonomisini çökertmekle tehdit etti ve 3 saat sonra basın açıklamasıyla dost olduğumuzu söyledi.

1 haftadır belli olan sınırlarımız dışına yapılacak bir askeri müdahale veya savaş anlamına gelen büyük çaplı kara ve hava operasyonu ülke ekonomisi için aşırı harcama anlamına geleceğini belirterek konuya başlayalım.

TCBM yedek akçesinin kullanılması durumunda dahi yıllık 140-150 Milyar TL Bütçe açığı (80 Milyar TL bütçe açığı planlanmıştı) verilen bir ortamda büyük çaplı bir askeri müdahaleden başta ekonomik sebeplerle uzak durması bence akıllıca olacaktır.

Üstelik bankalarda yapılandırma kanunun uygulanmasını bekleyen 400 milyar TL sorunlu kredi mevcuttur.

Ülke ekonomisi aşırı pahalı borçlanma ile çevrilirken (dolar %7 ve üzeri) yapılacak yüksek askeri harcamalar ile ekonomi tam anlamı ile çökme, ödemeleri yapamama riski taşıyacaktır.

Şimdiye kadar üstünkörü olarak yapılan enflasyon ile mücadele, faiz indirimi baskısı ve döviz kurunun artmaması durumu birden bozulabilir ve ekonomi olmayan dengelerini iyice kaybeder.

Kurun hızla artması riski özel sektörün büyük sanayi firmalarının açık pozisyonlarından dolayı firmaların %40-50 sinin ödeme güçlüğü içine girmesine neden olur ve nihayet kurumlarımız ucuza el değiştirerek Türk sanayii ve enerji yatırımlarının yabancı sermayenin eline geçmesi riski oluşur..

Savaş hiçbir ekonomi için iyi sonuç vermez, savaş ekonomisi ile kriz ertelenemez tam tersi derinleşir ve insan kayıplarının dışında, aileler, özellikle kadınlar ve çocuklar üzerinde yıkıma ve toplumda psikolojik travmaya neden olur.

Ayrıca ekonomik kayıplar kontrol edilemez hale gelir, askeri harcamalar bir süre sonra ülkeye dış borç olarak yansır. Sonuç savaş bölgesinde sefalete ve nihayet bölge halkının göçüne neden olur.

Dış bağımlılığı yüksek bir ülkede, hiç kimse beni yüksek idealler ve ülkenin kendi açık iradesi ile bir askeri müdahalede yaptığına, yapacağına inandıramayacak.

Tarih tekerrürden ibarettir, bu tip müdahaleler sadece siyasetçilerin yerlerini korumaktan başka sonuç vermez ama bu durum dahi geçicidir. Kimsenin savaş taşeronu olunmasını da istemem, ABD askerlerinin hayatları kıymetli ise Türk Askerinin hayatı çok çok daha kıymetli.Türkiye bölgenin
İstikrarını saplayan tek ülke konumunda bunu aklımızdan çıkarmayalım.

Ekonomik krizden çıkışın yolu üretimi yeniden yapılandırarak artırmanın yanı sıra devletin açıkça israfa son vermesi ve nihayet yine devletin tasarrufa başlamadından geçmektedir.

Yıl biterken 150 milyar TL bütçe açığı vereceğiz ve her ay 20-25 milyar TL para lazım, bu düzenin sürmesi için, 2020 bütçe açığı 200 milyar TL seviyesinde olacak.
Bu durumda dahi KÖİ borçlarının bütçeye yükünü bilmiyoruz, ekonomi yönetiminin beceriksizliği “ekonominin karanlık yüzünü” oluşturuyor ve aşırı harcama eğilimi,  bilinmeyen KÖİ ödemeleri ekonomiyi ölçülebilir olmaktan çıkarmış durumda tüm bunları “ekonomik kara delik” olarak adlandırmak isterim.

Askeri müdahale yapacak ülke yüksek masrafları finanse etmek zorunda olduğunu ve bu ortamda sonucun hiperenflasyona (yıllık enflasyonun %150-200 ü geçmesi) giden bir yol olacağını bilmelidir, döviz kurunun da aynı şekilde kontrolsüz biçimde yükseleceğini unutmaması gerekir.

ABD ile Türkiye İlişkileri 300 yıllıktır. Bu stratejik müttefiklik ilişkisinde son yıllarda yaşanan aşırı gerginlik ve karşılıklı sloganlaşma veya sosyal medyadan mesaj atmalar bir müzakere türü veya iletişim biçimi olmayıp, ülkeler arası diplomasi de değildir. Bu tip mesajlar sadece iç siyasete odaklı sığ politikacıların kontrol edilemez tehlikeli egolarının ve küstah davranışlarının ürünüdür.

Bu mesajı maalesef aldığımızı, üzüldüğümüzü ama ABD başkanının tedaviye muhtaç bir zavallı olduğunu, ABD vatandaşları, ABD deki Türk vatandaşları, Türkiye kökenli kurumlar, akademisyenler ve Türkiye kökenli STK lar  ile acilen bağlandıysa geçilmeli bilgi verilmeli ve ABD yönetimi ile de durum net biçimde durum paylaşılmalı ve kendisini muhatap almadığımızın bildirilmesi gerekmektedir. ABD deki Türkiye Lobisi bu diplomatik skandalı çözecek güçte olduğuna inanıyorum.

Suriye ve Esat ile hızla anlaşarak ülkedeki Suriyelilerin, Suriye’nin kuzeyine geri dönmeleri ve eğer başta ISID ve terörist unsurlar ile askeri mücadele edilecekse önce içerdeki odaklarının temizlenmesi gerektiğini hatırlatırım.

Günler günler öncesinden İstanbul borsasında 8 Ekim 2019 tarihine milyonlarca dolarlık TL ye karşı alım (Call) hakkı ve satım (Put) hakkı opsiyonu pozisyonu açanlar kimse açıklansın, bu tosuncukların  içine müneccim kuşu mu kaçmış bilmek istiyorum.

Onurlu bir yaşama EVET, ülkenin maddi ve manevi, askeri, ekonomik çıkarlarını korumaya EVET, müzakere ve diplomasiye EVET, ülkemin, çocuklarımızın ve gençlerin geleceğini korumaya EVET ama savaşa HAYIR demekteyim.

Erman Dinçel
8 Ekim 2019 / İstanbul

1 yorum: