9 Eylül 2019 Pazartesi

Ekonomi, gelecekteki gelişmeleri karşılamak için bugünden yaptığımız hazırlıklardır


"Dünyadaki üzüntünün yarısına sebep, 

insanların bir kararın dayanacağı bilgilere sahip olmadan karar vermeye teşebbüs etmeleridir.
Dale Carnegie"

Umarım kısa bir yazı olur. 

Yazının konusu; faiz, enflasyon, iflas, kurtarma üzerine hem de sıkıcı ama akılsızca değil, benim penceremden bakınca bu görünüyor, siz de görün istedim.

Türkiye'nin yani devletin bir bütçesi var, kısaca gelir ve giderleri var, bu gelir ve giderlerinin arasındaki farka "bütçe açığı" deniyor.

Bölüm 1 (Zaman Makinası)

Bütçe açığı;
2015'de 22,6 Milyar TL
2016'da 29,3 Milyar TL
2017'de 47,4 Milyar TL
2018'de 72,6 Milyar TL
2019'da 79 Milyar TL (ilk 6 ayda)

En basitinden devletler bu bütçe açığını borçlanarak kapatıyor diyelim.

Fakat bu 2019'da ilk 8 ayında sürpriz biçimde TCMB'nin 2018 kar payı 38 Milyar TL ve TCMB Yedek akçesi 41 Milyar TL hazineye aktarıldı ve devlet ayrıca 105 Milyar TL'de borçlandı ama tüm bunlara rağmen nakit açığı 68 Milyar TL oldu. 

(son iki ayda 79 milyar TL Bütçe açığı bu şekilde 68 Milyar TL ye düştü, bu bir başarı değil) 

Yukarıdaki hesabı her aklı başında insan rahatlıkla yapabilir

Bölüm 2 (Meslek Sırrı) 

Dünya'da doğal gaz fiyatları Dolar olarak son 10 ayda yaklaşık 5 dolardan 2,50 dolara düşmüş, düşüş oranı %50 hem de dolar bazında.

Lütfen yandaki grafiği inceleyiniz.

10 ay önce dolar 5,58 TL idi şimdi de 5,75 yani çok bir değişiklik yok.

Bu analizden çıkacak sonuç ise doğal gaza zam yapılmaması gerekiyordu olacak.

Fakat sadece 2019 Ağustosta %15 zam yapıldı doğalgaza.

Aynı şekilde Elektrik'te sadece bir ayda %30 zam yapıldı ve kısacası enerji fiyatları sürekli ve bilerek ama gereksizce artıyor. Artırılıyor çünkü bu gizli veya örtük bir vergilendirmedir.

Lafı uzatmayayım, geçen hafta BDDK'nın uyarısı ile 3 enerji firmasının batık kredilerine bankaların karşılık ayırması istendi.
(Bu kredilerin toplamı 1,9 Milyar Dolar yani 11 Milyar TL yapıyor)

Sanırım amaç bu batığı Devletin üzerine alıp finanse etmek, enerji firmalarının ödeme güçlüğü içinde oldukları ve bankalara olan kredi borçlarının taksitlerini ödeyemediklerini bilmeyen yok.

Bölüm 3 (Faiz enflasyona aşık ama enflasyonun haberi yok) 

Yukarıdaki iki gerçeğin önümüzdeki dönem için yorumu:

12 Eylül 2019'da para kredisi kurulunda faizlerin yeniden düşürüleceği tahminleri var, diyelim ki faizler düşürüldü, sonraki beklenti enflasyonun da düşmesi yönünde ama o zaman adama sorarlar "enerji fiyatlarına neden zam yapıldı?"

Yapılan açıklamalar ile hepimiz biliyoruz ki bir yandan faizleri düşür baskısı öbür yanda enerji fiyatlarına zam yapılması enflasyonu DÜŞÜRMEZ enflasyon asla bu şekilde düşmez. 

TÜİK'in bozulmuş enflasyon rakamı açıklamaya devam eder ama enflasyon düşmez.

Bu durum ekonomi yönetimine güvensizlik olarak geri döner, artık bunu görün lütfen. 

Dış güçlere gerek yok, ekonomi yönetimde dağınık ve tecrübesiz olmak, doğru ve etkin kararı alamamak, ülke parasında değer kaybına neden oluyor. 
(enflasyonun yükselmesi TL'nin değer kaybıdır unutmayınız)

Bölüm 4 (Ne vereyim abime?)

Bu sözü hatırladınız değil mi? 

Ben de BDDK'ya diyorum ki gel şu mecliste konuşulan 400 Milyar TL banka kredi batığını kalem kalem açıkla. Bunun ne kadarı enerji sektörü batığı? (söylenti 50 milyar dolar diyor).

Ekonomi yönetimi olarak, gizli gizli zam yaparak batığı halka ödettirmeye sakın kalkmayın, bu durum enflasyona neden oluyor unutmayın. 

Kış geldiğinde sonuçları çok daha acı olacak.

Batık kredileri yeniden yapılandırıp kurtarmanın yöntemleri var, meraklanmayın, yeter ki siz talep ediniz, anlatırlar size, yeterki verdiğiniz sözü tutunuz, başka ihsan istemez. 

McKinsey'den rica edin onlar anlatsın olmazsa!

Batık kurtarma işlemleri yapılırken ayırmaca ve kayırmaca olmasın lütfen dikkat zaten zor bir süreç, kurtarılacak firmaların kredileri için Verimlilik ve Sürdürülebilirlik, Risk Yönetimi kriterleri getirin ki aynı durumu aynı batığı bir daha yaşamasın ülke.

Kandırma eğilimi, uydurma istatistik yalanından vazgeçiniz, banka batık kredilerini, ödenmeyen vergi ve SGK borçlarını yeniden yapılandırıp, ceza ve faizlerini silip, anaparasını uzun yıllara yaymanın yöntemlerini tartışmaya başlamanız tavsiye olunur. 

Uzmanlar tartışsın, önerileri dikkate alın, alınan kararlar enflasyona neden olacaksa da bu sonucu hepimiz birlikte önceden bilerek katlanalım. 

Nasıl olsa krizin bedelini tüm toplum birlikte ödüyoruz, bu iş adamlığına ve yönetim bilimine ters biliyorum ama yapacak bir şey yok, göz göre göre bu noktaya gelindi.

Uyanıklık, çakallık, açıkgözlük, avanta kapmak, bedavadan kazanç elde etmek, bal tutanın parmağını yalaması, "malı götürme" konsepti, "dış güçler" paranoyası, yandaş işler, avantadan işler ve havadan işler ile ihaleler ve tip kazançların dönemi değil, batıkları yeniden yapılandırıp (halka ve bankalara nefes aldırıp) ülkenin önünü açmanın zamanı.

Yeniden üretim motivasyonu sadece buna bağlı değil ama ön şart bu şekilde karar almaya başlamak.  

Ekonominin yarası daha büyümeden, çöküş olmadan, ekonomi çarklarını yeniden döndürmek gerekiyor.

Danışmanlara haber veriniz, faizi zorla düşürerek, bir yandan da zam yaparak, enflasyon düşmeyecek. 

Bu durumda suçu zam yapanların üzerine de atamazsınız, doğalgaza ve elektriğe yapılan son zamlar Devletin dolayısıyla, ekonomi danışmanlarının tercihidir.

Sonuç;

Bugün İzmir'in kurtuluşunun 97. yıldönümü ve yeni öğretim yılı bugün başladı, önce tebrik ederim ve sonra tüm öğrenciler için hayırlı olsun. 

Dün Kadın Voleybol Takımımız (Filenin Sultanları) Avrupa ikincisi oldu ve gururlandık içimiz umut doldu, çünkü biliyoruz ki önümüzdeki 10 yılda bu takım, hem Avrupa, hem Olimpiyat ve hem de Dünya klasmanında şampiyonluklar yaşatacak bize, ne mutlu bize.

Ekonomi için de ciddi mücadele, düzenleme ve çalışma zamanı ayrıca önümüzdeki günler ve yıllar hiç kolay geçmeyecek, 
tüm bunları ekonomi yönetiminden bekliyoruz, 
bakalım, yapacak yürek veya cesaret var mı? 

Saygı ve sevgilerimle



Erman Dinçel
Ekonomist ve Eğitimci
9 Eylül 2019, İstanbul










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder