16 Ağustos 2018 Perşembe

Ekonomik Tedbirler Paketinin Yorumu- "Finansal Takiye" Ne demek?


Hacı Amca Beni Hatırladın mı?

Ağustosun sıcağında, yeni ekonomi paketi açıklanması sırasında ve sonrasında yaşananların ekonomik yorumudur.

2 Ağustos günü başlayan ve dolar kurunun 4,90 TL 'dan 7'30 TL yükselmesi krizinde, Devletimizin krize müdahalesi 12 Ağustos Pazar akşamı 23'00 civarında gerçekleşti.

Gecikmiş ama gerçekçi tedbirler ile müdahale ettiği doğrudur.

Yeterli mi? Hayır değil. Etkili mi? Evet etkili. Kalıcı mı? Hayır değil.

Halbuki dövizin ilk hızla yükselişi 9 Ağustos Perşembe günü olup, Perşembe den Pazar akşamına resmen bürokratik sebepler kısaca nedensiz bir bekleme yaşanmıştır.

Yukarıdaki kaydı ileride de hatırlamak üzere oluşturdum.

Bu kriz oluşumu ve peşinden müdahalesi iki parçadan oluşuyor.

1-TCMB'nin bankaların TL ve döviz nakit ihtiyacını karşılaması konusundaki kolaylık sağlaması.

Piyasayı rahatlatmak için vatandaşın talebini karşılayacak likidite sağlama ve daha çok bankaların ödeme tıkanıklığı yaşanmaması için çaba harcama,  kısacası sadece piyasaya para verme değil, hızla nakit yetiştirme operasyonu yaptı.

Diğer taraftan TCMB zorunlu karşılık oranlarını hem TL'de 2,5 puan, hem de dövizde 4 puan düşürdü.

Burada altını çizelim bu işlemin etkinliği ancak bu Cuma (17 Ağustosta) hissedilecektir. (Nedeni teknik merak etmeyin)

2-BDDK'nın Bankacıların kullandıkları finansal enstrüman olan SWAP'a sınırlama getirmesi konusu;

Bu konuyu bir miktar açıp, teknik detayını anlatıp yorumlamam lazım.

SWAP ile ilgili anlatım;

SWAP kelime anlamı olarak değiş-tokuş anlamına gelmektedir ve iki bacaklı bir işlemdir.

A-Türkiyedeki banka elindeki TL'sını Dolar karşılığında Londra'da bir finans kurumuna satar(spot)
ve aynı anda

B-Bugün yani spot olarak sattığı bu doları vadeli (forward) olarak geri alır.

Teknik Maliyet Hesabı:

Burada spot işlemde dolar/TL kuru belli ve piyasa kuru iken, vadeli işlemde kur iki paranın faiz farkına göre hesaplanır mesela TL için faiz %30 Dolar için %3 ise faiz, 0,30-0,03= 0,27 den hesaplama yapılır. (mesela dedim)
Bu durumda 3 ay vadeli kur hesaplayalım, (90gün X 0.27faiz farkı X 6,0000)/360 = vadeli prim 0,41 ve vadeli kur 6+ 0,41 = 6.41 olarak bulunur. (kuru örnek olarak aldım sadece rakam olarak bakın)

Bu durumda TL yi 6,41 den alan Londra bankası 3 ay içinde kurun 6,41'i geçmesi durumunda iyi para kazanır.Fakat bunu Londra bankasının beklemesi için hemen dönüp Türkiye'den elindeki TL'yi Dolara çevirmesi yeterlidir.

Kolay bir işlem zaten, dalgalanma oranı da yükseldi. 0,41 kuruşluk maliyet rahatlıkla geçilir ve Londra bankası bu işten iyi kazanç sağlar. Türk bankası ne yapar? aldığı doları döviz çekmekte olan müşterisine öder ve dolar sıkışıklığını giderir.

Güzel bu işlemin fiyatları illa piyasadaki teorik fiyattan olma zorunlulu yoktur, iki banka anlaşırlarsa karı paylaşabilirler hatta sanal fiyattan işlem yapabilirler, yasal bir kısıtlama yok.

Yoksa yoksa bu fikir bizim bankadan çıkmış olmasın? Neden olmasın? Saf olmayın lütfen? Herşey mümkün, 32 sayılı karar ile döviz alıp satmak memlekette serbest olduğunu hatırlayın lütfen, kimse kimseyi döviz aldın ve sattın diye suçlanamaz.

Serbest piyasa ekonomisindeyiz ve küresel ortamdayız bu sistem 26 yıldır böyle çalışıyor

BDDK bu işlemleri kısıtladı, kısıtlarken tebliğde kullandığı kelime ise bankaların SWAP'lar kendi Öz Kaynakların %25'sini değer olarak aşmayacak. (bu rakam %50 den %25'e düştü)

Açıklamayı ben yeni işlem yasağı geldi diye yorumladım, çünkü oran düzelinceye kadar yani %25'e ulaşıncaya kadar yeni işleme müsade yok, kısacası aslında SWAP bir süre tamamen yasakladı :)

Dün akşam TV izledim uzun süre kanallar arasında dolaştım sonra,  bir tane doğru yorum ekonomi yorumu yok, sadece Bloomberg de çıkan uzmanlar sıkıntıyla sınırlı anlattılar durumu.

Vallahi içim sıkılıyor artık, profesyonellik ölüyor ülkede, bütün herkes ekonomist artık.

Biz konumuza dönelim, demek ki neymiş TCMB ve BDDK kararları piyasayı rahatlatmış görünüyor ama bu rahatlama kalıcı bir rahatlama değil, çünkü,

A-Makro ekonomik dengeleri düzenleyen açıklamalar henüz gelmedi. Orta vadeli program, bütçesi, hedefleri ve stratejinin açıklanması lazım.

B-Politik risk henüz düzelmedi.(ABD'nin Rıza olayından yaptırımları ve başka yaptırımları sırada bekliyor) (Suriye konusuna değinmiyorum bile)

C-Bankalarımızın ve şirketlerimizi zorlayan ÖZ KAYNAK ve BATIK KREDİ (özellikle inşaat sektörü) sorunu devam etmektedir. BDDK'nın yeterliliğini bir bankacı olarak çok sorguluyorum ve bilançonun pasifinde yer alan kredi batıkları için ayrılan karşılığın hesabının doğru çalışmadığını görüyorum. Kanunun zaafından yararlanmak beceri değil, "finansal takiye" (gerçekleri gizleme sanatı diyelim, dini açıdan değil, parasal açıdan) unutmayın sakın.

D-Ekonomimizin üreterek büyüme seçimi henüz net değil,  ne sanayide, ne de tarımda üstelik hedefi rakamsal olarak ekonomi programında göremedik. Cari açığın nasıl düzeleceğini yani ithalat bağımlısı ihracatın nasıl düzeleceğini programın içinde göremedim.

Ben bir finansçı olarak rakamlara yani hedeflere ve stratejiye ve bu stratejiye ulaşmak için seçilen yola bakarım.

E-Yukarıdaki SWAP işleminin çok olumsuz bir etkisi oldu şimdi bunu kesinlikle atlayamayız;

Birden dikkatimizi çekti ki, SWAP'da kullanılan TL faizi %28-30 civarında,

Offf BU NE?

A-TCMB nin GEÇ LİKİDİTE PENCERESİNDE yaptığı örtülü faiz artırımının aynısı
B-BDDK kararıyla yaşandığı ortaya çıkıyor.

Yav sevgili dostlar bunun anlamı, ülkede artık bankalarımız %35'in altnda faizle kredi kullandıramaz demek,

eee TCMB nedere! İki kurumda( TCMB ve BDDK)  FAİZ artmayacak baskısından resmen kıvırtıyorlar.

Faiz artıyor ama artmamış gibi duruyor, yine "Finansal Takiye"


Hacı Amcanın Kedisi
Aklıma ne geldi?

Yıl 1992 çalıştığım bankada Konya'dan çok paralı bir müşterimiz vardı,  bir  Hacı Amca bu kişi,  faiz istemiyor ama döviz ticaretinden para kazanmak istiyordu.

Ayrıca kur riski de almak istemiyordu? (bunu herkes ister biliyorum, gülmek yok işimiz mucize zaten)

Biz de ona dedik ki, amcam sana bir faizsiz ticaret yapalım, bugün sana dolar satalım 90 gün sonra senden geri alalım, sen faize bulaşma ticaret bu dedik. Faizi yok ama dedik, risk yok ama dedik. Ticaret var ama dedik.
Ama ne demek anlattık tabi. Amcam bal gibi SWAP yaptı :)

Hacı Amca kabul etti işlemi, para kazandı, biz vadeli kuru nasıl hesapladığımızı da kendisine anlattık, amcamdan aldığımız aldığımız yanıt ise,  ''bana ne kardeşim ben fiyata bakarım, hesabına bakmam'' dedi.

Sen çok yaşa eemi Hacı Amca, hala devam et sen hacı amca, ne diyorlar buna bal gibi ''finansal takiye'' yıllar sonra yine finansal takiye içinde yüzüyoruz.

Bir bankacının yorumu üzdü beni;

BDDK'nın durdurduğu bu SWAP ların vadeli kısmının banka bilançosunda kaydedildiği yeri hiç konuşmayacağım, bu bankacı amca pozisyon dövizde taşımıyoruz diye açıklama yapmış, bak şimdi olmadı, ben bu banka yöneticileri de ''seni hacı bankacı amca seni'' diyeceğim :)



BDDK'nın bu işlemi bir daha yapma imkanı yok, faizlerin %35'e çıkması, son gelen aylık rakamla yıllıkta ÜFE'nin %25'i geçmesi, ülkemizin hem enflasyonda hem faziler de yeni ve zor bir aşamaya geçtiğinin işaretidir. 3 Kasım 2018 enflasyon verisinin artık iyi gelmeyeceğini sanırım herkes görmektedir.

F- Türkiye'nin CDS leri arttı diye yorumlar TV'ler de ama ürkek ürkek yapılıyor yorum.

CDS kredi temerrüt oranı demek, yani bir ülke kredilerini veya borcunu ödeyemezse birisi bunu üstlenirse veya bu borcu kapatırsa bunun fiyatı yada maliyeti anlamına gelir. Diğer taraftan yeniden borçlanma risk primi anlamına gelir. (Libor'un üzerine eklenen risk primini belirler bu oran, o da kredi veren olursa)

Türkiye'nin CDS'i 350 yi 2 Ağustos 2018 geçerek bu pazartesi (13 Ağustos) 525'i test etti.

Risk ölçütü olarak Arjantini dahi geride bıraktı ülkemiz.

Şuanda 480'lerde.

Bu rakam 350-400 üzerindeki her ülkenin A-aşırı riskli alanda olduğunu, B-kredi derecesinin yani kreditibilitesinin düştüğünü gösterir.

Bizi ilgilendirmez diyemezsiniz çünkü Türkiye bu orandan risk primi ile borçlanabiliyor.

Diğer ülkelerde örnek olsun.


CDSSONDÜN%YÜKSEKDÜŞÜK
BRAZIL 240,98239,920,44240,98239,91
GERMAN 10,8011,19-3,5110,8010,80
GREECE 317,43316,050,44318,21316,09
IRELND 19,990,000,0019,9919,99
ITALY 242,76242,760,00242,76242,54
JAPAN 53,330,000,0053,3353,33
PORTUG 63,2163,76-0,8663,7663,21
RUSSIA 162,30165,11-1,70165,11162,12
SPAIN 70,8570,850,0070,8570,77
TURKEY 486,34512,32-5,07512,32483,52


Bu tip ülkelere kimse borç vermek istemez, tahvillerinin değeri düşer (hatta çöp tahvil olur) ve bu düşüş herkesi korkutuyor,

Bu olumsuzluğun etkisi sadece Türkiye değildir;

A-Avrupa Ekonomisini ve
B-Gelişme olan ülkeler borçlanma piyasasını bozar mı acaba?

Bozarsa ne yaparız? (bu sadece Londra piyasasının derdimi sizce?)

Şimdi soruyorum, 246 Milyar dolar kısa vadeli dış borç nasıl dönecek, para nereden bulunacak?

Katardan gelecek para'nın bunu çözeceğiniz sanmam, çünkü Katar'ın parası ABD bankalarında duruyor. ABD ok demeden Katarın adım atması mümkün değil.

Şimdi en aksi soruyu sorayım,
Ağustos ayına başlarken TCMB neden bu parayı bankaların eline verdi?
Bu parayı neden bankalar kredi olarak kullandırmadı?
Bu arada neden döviz kurunun artmasına neden göz yumuldu ne oldu?
Birisi birisine "bak piyasa faizi artıramazsa döviz kurunu artırıyor" demek mi istedi!
Doktor, neden antibiyotik vermek varken, aspirin verip hastayı evine gönderdi?

Burada duruyorum artık ve
1-Lütfen RİSKİNİZİ iyi yönetin diyorum,

2-Aşırı fiyat dalgalanması, belirsizliğin artması anlamına gelir, bu sebeple ayakta kalmak önemli, varlığınızı değerini, şirketinizi bu riskli denizde yüzdürmeyi başarın arkadaş,

3-Çocuklarınızın geleceğini riske atacak kumar benzeri risk alma işlerine girişmeyin.

Varlığınızın en çok %30'u ile ve rakamsal karşılık da %50 değer kaybı olduğunda üzülmeyecekseniz bir pozisyon alın.

Not: Bu yazı hazırlanırken, Bankacılık Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu ve 32 Sayılı Kambiyo rejimi kanun ve yönetmeliklerine uyularak, sadece bilgi mahiyetinde vatandaşın, şirketlerimizin, bankalarımızın risklerini görmeleri ve kriz ile mücadelede daha bilinçli olmaları ve alınan ekonomik tedbirleri doğru yorumlamaları ve bilgilendirilmeleri hedeflenmiştir.

Saygı ve sevgilerimi sundum,
huzurlu, güvenli günler ve
İYİ bayramlar dilerim.

Erman Dinçel

Ekonomi Danışmanı ve Eğitimci
Ege'de sıcak bir yer, 16 Ağustos 2018











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder