9 Mart 2018 Cuma

BİR GÜN MUTLAKA REFORM- Ekonomi-Finans Reformu-2

Yazı dizisi : Bir Gün Mutlaka Reform
Konu başlığı : Vergi Oranlarının Düşürülmesi ve Vergi Reformu (radikal bir teklifim var)
Sayı : 2

Ekonomi ve finans alanında bizi bekleyen reformlardan ikincisi VERGİ ORANLARININ düşürülmesi ve buna bağlı olarak aynı anda bir kereye mahsus ve şarta bağlı önerilen VERGİ AFFI reformudur.

Ekonomi biliminde Laffer Eğrisi ile vergi oranlarının düşürülmesinin vergi tahsilatına etkisini ölçüldüğü bir bilimsel çalışma var, bu teori iktisat fakültelerinde, iktisat politikası veya maliye politikası kavramı içinde öğretilir. 

Bugünkü yazımızda başlangıç noktamız LAFFER EĞRİSİ olacak.

Soru: 
Vergi oranlarını nereye kadar artırabilirim? veya Vergi oranlarını nereye kadar düşürebiliriz? olacak.

Cevap 1: (Vergi Oranlarının Artırılması Seçeneği) 

Vergi oranlarında artış yapmama rağmen halk veya kurumlar hala vergilerini takır takır ödüyorlarsa, durum iyi o zaman vergi oranlarını artırmaya devam edebilirim, hatta hiç bir sakınca yok bu durumdan halkın bu durumdan zevk alındığı bile söylenebilir.

Fakat Maliye Bakanlığı sürekli vergi oranını artırıyor, buna karşın vergi tahsilatı giderek düşüyorsa, firmalar ağır vergi yükünden batıyorlarsa, yapılandırılmış vergi borçları ödenemiyorsa, ağır vergi yükü var anlamına gelir.

Ayrıca sürekli artan vergi oranlarının olduğu bu ülkede gelirini beyan etmekten kaçınanlar veya doğrudan vergi kaçıranlar varsa durum ne olacak? (kayıt dışı ekonomi en az %30)

İşte bu durumda, Maliye Bakanlığını -kaynayan bir kazanın içine düşmüş karınca-  misali, içinde bulunduğu durumu dahi ölçemeyecek duruma geldi demektir. -kaynayan kazanın içindeki suyun ısındığını ölçemeyen karınca- misali kaçınılmaz sonu doğru gidiyoruz.

Maliye Bankanlığın'dan içinde bulunulan bu durumu çözecek, yapıcı bir çözüm önerisi çıkar mı? bence çıkmaz, bu sebeple biz bireyler öneride bulunmak zorundayız.(öneri veya teklif diye başladım işe)

Şimdi bu Maliye Bakanlığını buradan UYANDIRIYORUM, vergi oranlarını yükseltmeyin, kimsenin ek vergi ödeyecek hali kalmadı, artık batağa saplandığımızı görmelisiniz. 

Yüksek vergi oranı demek firmaların gizli ortağının Devlet olması demektir. Bu durumda firma sahibi olup da ayakta kalabilmenin tek şartı vergilendirilmemiş kazanç elde etmenin bir yolunu bulmaktır.

Ayakta kalabilmenin ikinci şartı ise siyasi iktidardan fahiş fiyata ihale kapmak, vergi dairesi ile pazarlık yapıp vergi borcu sildirme işlemine girişmek veya zamanında bu işleri yapmış olmaktır.

%22 kurumlar vergisinden, %35 gelir vergisinden, %18 KDV'den utanıyorum ben,
Dolaylı vergilerin, toplam vergiler içinde %70 lere ulaşmasından da utanıyorum. 
En pahalı benzini kullanmanın, sanki zorunlulukmuş gibi halka sunulmasından da utanıyorum.

Yüzünüz hiç kızarmıyor mu? Devletin Anayasal gücünü arkanıza alıp bu şekilde vergi dikte etmek, mafya tarzı, haraca bağlamaktan farkı yok. 

Devlet bu tür, kurumsal olmayan mafyatik davranışlara giremez, Devlet gücünü Anayasa'dan alır ve o Anayasayı da halk adına TBMM yapmıştır. Hiç bir siyasetçi vergi oranlarını artıracağım diye oy istemez.

Vergi oranlarını ve çeşitlerini artırmak istiyorsanız, demokratik ülkelerde olduğu gibi, halka referandum yapar sorarsınız, halk onaylarsa vergi oranlarını artırırsınız? (Geçen hafta İsviçre de 2023 ile 2033 arası vergi oranları referanduma sunuldu, kıskanmadım desem yalan olur)

Yukarıdaki paragrafta sunduğum ve yaşanan abuk subuk işlere girişmek yerine, bilim (LAFFER eğrisi) der ki: -Vergi oranlarını düşürürsen, vergi tahsilatı artacak- gelin şimdi bunu konuşalım.

Cevap 2 : (Vergi Oranlarının İndirilmesi Seçeneği) **

Yöntem 1 : Laffer eğirisi analizi ile ideal vergi oranlarını bulalım.

Yöntem 2 : Diğer ülkelerdeki vergi oranlarına ve onların Laffer eğri analizlerini öğrenelim

Yöntem 3 : Torba yasa ile sürekli çözüm sunamayan ama oy kazandıran vergi affından vazgeçerek yerine biraz sonra önereceğim YENİ TARZ VERGİ AFFI üzerinde çalışalım!

Yöntem 4 : Türkiye'nin borçlanma bütçesinin düzeltilmesi ile birlikte aynı anda vergi oranı indirimi yapalım.

Yöntem 5 : Türkiye'de kayıt dışı ekonomiyi bitirme düzenlemeleri ile birlikte vergi oranını indirme üzerine plan yapalım.

Yöntem 6 : Çıkarılan yasalardan ve vergi affından dolayı verilecek sözlerden geri dönüşü engellemek ve başarıyı garantilemek için Türk Ceza kanununda, vergi kaçırmaya, gerçek vergiyi beyan etmemeye geri dönüşüz hapis cezası öngörelim. (Hapis cezası hem şirket yetkilileri, hem şirket ortakları hem de mali müşavirler için geçerli olmalıdır)

Yöntem 3 için teklifinin açılımı : 2014 yılından bugüne 2017 yılı sonuna kadar var olan tüm vergi borçlarının ana paralarını yeniden yapılandırılması. Tüm faiz borcunu kaldırılması. Tüm ödenmiş vergi taksitlerini ana paraya sayılması. Geriye kalan ana para borcunun %50'sini resen silinmesi. En son geriye kalan vergi borcunu da 36 ay faizsiz ve 2 ayda bir kez ödemeli olarak taksitlendirilmesi.

YUH ARTIK dediğinizi duyar gibi oldum, yukarıdaki vergi affını kabul eden firmalar, kayıt dışı istihdam, açıktan maaş ödeme, naylon fatura, gerçek dışı vergi beyanında bulunup, kayıt dışı faaliyet tanımına girecek işlemler yaptıklarında veya tespit edildiğinde, Türk Ceza kanununa göre hapis cezası alacaklarını baştan bilmeli ve taahhüt etmelidir.

Bu kararların alındığı iki yıl boyunca, bazı firmaların ticari risklerden dolayı işlerinde ve cirolarında düşüş meydana gelirse, yapılandırılmış borçlarını ödeyemez hale gelirlerse bu durumda bazı ek tedbirlerin alınması gerekebilir. 

Bu ek tedbirlerin başında Vergi Daireleri ile ortaklaşa Devletin ticari rehabilitasyon programına* katılmalı ve Devletin resen aktif biçimde namuslu ticaret ve yasal işler yapanlar için, kurtarma, sermaye enjeksiyonu veya kredi verme imkanı açık tutulmalıdır.

LAF SALATASI EKONOMİSİ BİTTİ ARTIK, hem ekonomiyi kurtarmak, hem de firmalarımızı rahatlatmak, rekabet güçlerini yeniden kazanmalarını sağlamak istiyorsanız, başka çaremiz yok.

Şimdi büyük ekonomistler, büyük siyasetçiler, büyük maliyeciler, büyük hukukçular, büyük sermaye sahipleri, büyük akademisyen hocalarım, ABİLERİM, ABLALARIM, İYİ ve ÇALIŞKAN insanlar,  ülkemiz için teklifimiz size yaptım. Teklifimi, değerlendirmeye değer bulursanız, oturup üzerinde çalışalım, karar vermeden önce rakamlara dayalı SİMÜLASYON yapalım.

Bulduğumuz sonuçları halk ile paylaşalım ve bir yerden başlayalım.

Siyasi görüşünüzün ne olduğu ile ilgilenmiyorum, hangi cemaatten, hangi dinden olduğunuzda umurumda değil ve hangi memleketten, hangi cinsten olduğunuz ile de ilgilenmiyorum. 

Sadece geleceğe umutla bakıyorum, geçmişte olanlarla da ilgilenmiyorum çözüm gücü ve bilgisi içimizde gizli, kimseden yardım veya kurtarıcı beklemiyoruz.

Haftaya kayıt dışının bitirilmesi reformunu yazacağım. Kayıt dışılığın bitmesi demek terörün bitmesi ile aynı anlama gelir baştan belirtelim.

Kendi ayaklarımızın üstünde durmaya çalışacağız veya kendi paçamızdan asılacağız önden BUYURUN.

Bir deli kuyuya taş atmış, 10 akıllı taşı çıkarın da görelim :)


Erman Dinçel
İstanbul, 9 Mart 2018

* Devletin ticari rehabilitasyon programı henüz yazılmadı, içimizde :) 
* * Çözüm önerileri tabiki bundan ibaret değil, bugün sadece bir başlangıç yaptım.
*** Fikri mülkiyet Erman Dinçel'e aittir.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder