Körler ve Sağırlar Birbirlerini Nasıl Ağırlar?
Üç Maymun Bütçesi Beş Yaşında
- 6/Aralık/2022 Tarihine bir not düşelim, zamanı gelince hatırlamak üzere.
- TBMM de 2023 yılının bütçesi yani bütçe kanunu bugünlerde görüşülüyor
iki hafta sonra da kanunlaşacak. - Bu yapılan bütçeye “Beşinci Üç Maymun Bütçesi” adını verdim.
TBMM
çıkaracağı bu bütçe kanununun şimdiden hiçbir değeri ve önemi yok, TBMM nin
hiçbir etkisi ve aslında yetkisi de yok uzun zamandır. ( Kanunun değeri yok
yazıldı yanlış anlaşılmasın)
Çünkü,
kararname de ne yazılırsa yarın o geçerli olacak veya kararname ile
düzenleyecek bu konu.
Başka
açıdan bakalım kararnameye uygun biçimde bir çalışma yapılacak TBMM de
kısacası. Bu bütçe kanunu 2022 de olduğu gibi yılın yarısı gelmeden yetersiz
kalacak.
Eğer
TBMM bu bütçeyi onaylamaz ise otomatik olarak 2022 nin ilk bütçesi olan
bütçenin
rakamları yani 1.7 Trilyon TL gider rakamlı bütçe yeniden değerleme
oranı
olan
%123 kadar artırılarak 3,5 Trilyon TL gider ile bütçenin bağlanması
gerekecek.
(4,8
Trilyon TL değil) *
tedbirleri uygulanırdı.
- MV leri “ne kadar çok çalıştık hala bu geç saat oldu çalışıyoruz” sinyali veriyorlar,
- Kimi MV leri de partililere ve parti başkanlarına, hatta “çok yorulduk yaa sabaha
karşı saat 3 oldu şükür bugünü de tamamladık maaşı hak ettik” moduna geçip
poz verip foto paylaşacaklar sosyal medyada tabiki bu kanunun maddeleri
TBMM geçmeye başlayınca olacak bir gayri ciddi ve acı bir durum.Diğer taraftan İYİ Parti Trabzon MV Sayın Hüseyin ÖRS yapılan fiziksel saldırı,
saldıran MV lerinin şiddet eğilimi taşıması ve saldırıya uğrayan MV'nin yine bir
Doktor MV sayesinde hayatının kurtulması ama yogun bakımda olması çok
çok üzücü, derhal ve bu şiddet yanlısı kişilerin dokunulmazlığı
kaldırılmalı ve yargılanmalarının yolunun açılması gerekir.Hem de hangi partiden olduğuna bakılmaksızın bu kişiler asla
Türk milletini temsil edemez.
Bütçe
komisyonlarındaki durum ise pek iç açıcı değil,
Komisyondan
kalkıp,söz alıp konuşanlar, ilgili bakana sataşanlar, bağıran ve
dalaşanlar iş
yaptığını sanacak, göz boyayacak “vay be” dedirecek, seçmen
veya seçildiği il
teşkilatına “birdahaki dönem yeniden seçelim vekilimiz
canavar gibi çalışıyor”
maşallah nazar değmez inşallah diyecekler.
Fakat bir şeyin farkında değiller muhalif MV leri çok yazık, bugünü atlatan
bakan adeta
"ibra
olmuş yani temize çıkmış gibi oluyor, hatta kendini ne kadar becerikli olduğu
konusunda egosunu şirirerek eve dönüyorlar, olacak iş değil ve muhalefeti büyük
beceri ile savuşturmuş olacakları kabul ediliyor ve bu kişiler akşam kafasını
yastığa koyup uyuması da bu şekilde mümkün oluyor.
Kısaca
muhalefet iktidarı bir nevi aklamış ve herkes bir şeklilde kendini görevini
yapmış gibi kandırmış olacak.
Biz işte
buna "körler ve sağılar birbirini ağırlar" durumu
demekteyiz.
Bütçe plan
komisyonunda arbede çıkarıp ciddi iş yaptığını sananların yanında,
bir de sabah
kahvaltısı yapmaya çalışan, simit, çay ve peyniri ile tıkınırcasına
ağız
dolusu çiğneyen ve ağzın icine doğru simit tıkıştıran ve tekrar tıkıştıran
vekil, bürokrat görüntüsü yanında ve ön tarafta, bir MV ilgili Bakana “şu
hastaneler
için KÖİ ödemelerini yapma, hastaneler Devletin olsun, adın iyi
anılsın” falan diye
şaka yolla takılıyor, bu arada simitin tıkıştıranların yeme
sesleri ile şapırtıları
arasında bu şaka da pek duyamayacak.
İşte bu
gösterinin adı "biz çalıştık bütçe görüşmelerine de katıldık ve
görevimizi yaptık"
olacak.
Bunların hepsi
GÖSTERMELİK işler, etkili değil, çözüm odaklı değil sadece
ve sadece parlilerin
partlilere içsel yaranma çabası (içsel PR çalışması)
- Neden böyle bir
bütçe yapma şeklini ve uygulama şeklini protesto etmek
kimsenin aklına gelmiyor?,Neden sürekli rol kesiyor bunlar?, - Neden bu sahte ve samimiyetsiz duruş ile siyaset yapılıyor ülkede? bilen var mı?
- "Kral çıplak diyecek delikanlı, mert MV aranıyor?"
- Neden en ufak
eleştiriye tahammül yok?
İkinci Bölüm- Rakamlar Konuşsun
Ne
yalnızlık ne de yalan üzmesin seni
Doğarken
ağladı insan
Bu son
olsun bu son
(Cem
Karaca'nın muhteşem sözleri geldi aklıma)
Yukarıdaki
sözleri işsizlikle, fakirlikle ve gerçek dışı büyüme, işsizlik, enflasyon
rakamları ile suçu kendisinde arayan masum Türk halkı için ve çocuğunun
cebine
para koyamadığı ve çocuğuna öğlen yemeği alacak durumu olmadığı
için okula
gönderemeyen milyonlarca aile için de söyledim.
Halbuki 13
milyon Suriyeli sığınmacı ve kaçagın çocukları gayet tok gidiyor
okula, sağlık
sorunları da yok hastalanırsa öncelikli tedavi ediliyor. Bu durumu
devam etme yüzsüzlüğüne
ve bozuk düzene biz artık " üç maymun bütçesi "
demekteyiz.
Kanunu yapanlar 5 yıldır aynı bütçeyi çıkarıp duruyor, en ufak utanan
sıkılan
yok.
Gerçeklerden
birgün kaçamayacaksınız, bundan sonrasını üzülerek yazıyorum,
Resmi enflasyon
rakamı kadar bile zam yapamama ayrıca asgari ücreti ve emekli
maaşlarını
enflasyon kadar bile artıramama durumu son 20 yılın hikayesi ama
enflasyonun
artması ve %20 nin de üzerine çıkması ile bu yoksulluk ve fakirlik
artık daha
hissedilir duruma gelmiştir.
Bozuk zam
(çalışan maaşı, emekli maaşı ve asgari ücret) mekanizması hakkında
bir örnek
verelim, geçtiğimiz 6 ayda resmi enflasyon aylık ortalama %4-5 oldu diyelim
ve
2023 yıl başında asgari ücret artışı da 6 ay için %30 oldu diyelim. 2023 de
önümüzdeki 6 ayda bunun yaklaşık %30 luk kısmını yani yapılan zamdan fazlasını
enflasyona geri vereceğiz demek, o zaman gerçek enflasyon açıklanandan çok
yüksek olduğu için ve özellikle gıda ve barınma enflasyonu gelecek 6 ayda
enaz
%60 olacağı yani fiyatlar artacağı için tüm ücretli ve emekliler
"satınalma
gücü kaybına" uğramış olacak ve/veya fakirleşecek.
Tabi ki
enlasyonun yıllık %85 den %84'e 5 Aralıkta düştügüne pek kimseyi
inandıramazsınız, kişisel olarak inanmam teknik olarak ve gerçek fiyatlar ve
hesaplamalar ile zaten mümkün değil.
- Türkiyede, zaten çalışanların %73
lük kısmı asgari ücret benzeri ücret ile çalışıyor.
- Asgari ücret çalışanlarda ortalama
ücret oldu farkındamısınız?
- Kayıtdışı istihdam ve kayıtdışı
ekonomi toplam ekonomik faaliyetin
%60'na ulaştı farkındamısınız. - Diğer taraftan 3,5 Milyon kişi iş
arıyor ama 3,5 milyon kişide iş aramaktan
vazgeçtiği için işsiz görünmüyor işsizlik rakamlarında. - Çalışanlara, emeklilere, ve asgari
ücretliye enflasyon kadar bile zam
yapılamıyor son 10 yıldır farkındamısınız?
Bu son olsun,
bu şekilde bütçe yapılışı onursuz bir durum, bir dahaki yıl (2023 sonu)
bu
şekilde bütçe yapılamayacak, önümüzdeki sene TBMM de onurlu ve tutarlı
bütçe
nasıl yapılıyordu herkes görecek ve hatırlatacak.
Şimdiden haber
vereyim dedim bu arada gelecek sene bütçe yapılırken yani
2024 de asgari ücret
artışı karşısında zor ayakta duran esnaf ve işverenler de
işsiz kalanlarda
sosyal devlet tarafından destek alacaklar ekonomik aktivite
normale dönene ve
resesyon (durgunluk) bitene kadar.
Bunun da parasal kaynağı Suriyeli ve kaçaklara harcanan yıllık 9 milyar dolar olsun.
Şimdi
rakamlar konusun artık demiştik ya hadi başlayalım:
Mukayeseli
(2022 ve 2023 ) Bütçe Tablosu-1
Şimdi kamudaki,
özel sektördeki, meslek örgütlerindeki finans, ekonomi veya
piyasalar
konusunda, bankacılık, sigortacılık, sermaye piyasaları konusunda
üstad kabul
ettiğim hanıefendiler ve beyefendiler, ister aktif görevde ister emekli
olmuş
olun, aşağıda yazacağım problemleri tek tek siz de değerlendiriniz.
Gerekli
görürseniz görüşlerinizi de sosyal medyadan paylaşsınız.
- 1-Son 5 yıldır hedeflenen bütçe açığı
rakamları ve planlanan bütçe açığı
artış yüzdeleri ise aşağıda paylaşıyorum. - 2017...... 47 Milyar TL
- 2018 ......72 Milyar TL artış %53
- 2019 ....123 Milyar TL artış %70
- 2020 ....139 Milyar TL artış %13
- 2021 ....192 Milyar TL artış %38
- 2022 ....280 Milyar TL artış %45
- 2023 ....690 Milyar TL artış %146 !
- 2-Bütçe açığı
aslında yukarıda yazan rakamlar gibi hedefleniyor veya
tahmin ediliyor ama bu hedef tutmadığında açık patlamış oluyor ve bu
hesapsızlığın hesabını veren de yok, soran da yok, yani siyasi yönetimin
bütçe açığı hesap verebilirliği yok.(kimse bu sorumluluğu üzerine alamıyor)
- 3-Bu arada
çaktırmadan Türkiye Varlık Fonu TVF bünyesindeki kamu
bankaları ve THY başta olmak üzere Sayıştay denetimi dışında
kalan, bütçe dışına çıkarılmış kurumlar da paralel bütçe olarak yoluna
devam ediyor.
Sadece kurumlar değil, TVF bünyesinde gayrimenkul ve araziler vb de
mevcut ama daha önemlisi bu bünyede daha önce kar eden birçok
kurum da zarar açıklıyor ama bu kurumlar artık bütçe dışında sayıştay
denetimi de yok. - 4-TVF bünyesinde
bulunan kamu bankalarının Hazine ihaleleri, TCMB
işlemleri, TCMB arka kapı işlemleri, taşeron döviz işlemleri vb yollar
ile uğradıkları zararlar veya bu kurumlara aktarılması muhtemel örtülü
sermaye veya sermaye artırımları da denetim dışında.
Bu kurumların Devlet Tahvili alım ve satımları da kontrol dışında, halka
açık olanları da var, var ama malum SPK de iktidara emanet, kurumların
iç denetim, risk yönetimi veya bağımsız denetimleri ve raporları var
ama sayıştay denetimi olmadığı için Sermaye Piyasası Kanunu açısından,
borsa, iştirak, sermaye piyasası ve TCMB işlemleri, aracı kurum işlemleri
kanundaki limitler açısından denetleniyor mu? - 5-KÖİ
ödemeleri, Kur Korumalı Mevduat-KKM nin Hazine ve TCMB
ödemeleri kontrol dışı bütçe ödemeleri olarak yol alıyorlar ve bir
Allah’ın kulu bunun hesabını soramıyor?
Bütçenin içinde cari giderler ile ilgili kalemler de var trransfer
harcamalarının içine yedirilmiş KÖİ ödemeleri veya garantileri,
Sığınmacı ve Kaçak harcamaları da mevcut.
- 6-Şu KÖİ
sözleşmelerini bir şeffaf hale getirilsin denilemiyor.
(bütçedeki agırlığı bilinmiyor) - 7-Enerji
piyasası da aynı durumda döviz ile elektrik enerjisi alım garantileri
sürdürülüyor.(Bütçedeki ağırlığı bilinmiyor)
Bu konularda kim ne zaman hangi bütçe kanunu ile yetki alıp kullanmaya
başladı? Transfer harcamaları ne zaman patladı, cari giderler ne zaman arşa
ulaştı?
- 8-13 milyon
Suriyeli sığınmacı ve kaçağa her yıl ortalama 9 milyar dolar ile
son 10 yılda bu borç paranın faizi hariç 144 milyar dolar harcandığı
hesaplanıyor. ( Bu harcamaların ne kadarı hangi bakanlık bütçesinden
veya cari harcama kalemlerinden olduğu da sorulamıyor)
- KÖİ Ödemeleri (dövizli garantiler)
- Enerji Ödemeleri (dövizli garantiler)
- Suriyeli sığınmacı ve kaçaklara
ödenen yıllık 9 milyar dolar ve bütçe sürekli açık olduğu için bunun
borçlanma maliyeti.
- 9- Bütçe gider kalemi 4,8 Trilyon
TL yi incelediğimizde faiz harcamalarının da olagan üstü
arttığını görüyoruz.
Şimdi bunu yıllara göre verecek olursak.
- 2017 Bütçesi Faiz Ödemeleri 56 Milyar TL, bütçe açığı 47 Milyar TL,
- 2018 Bütçesi Faiz Ödemeleri 74 Milyar TL, bütçe açığı 72 Milyar TL,
- 2019 Bütçesi Faiz Ödemeleri 99 Milyar TL, bütçe açığı 123 Milyar TL,
- 2020 Bütçesi Faiz Ödemleri 134 Milyar TL, bütçe açıgı 139 Milyar TL,
- 2021 Bütçesi Faiz Ödemeleri 180 Milyar TL, bütçe açığı 192 Milyar TL,
- 2022 Bütçesi Faiz Ödemeleri 330
Milyar TL, bütçe açığı 280 Milyar TL
- 2023 Bütçesi Fazi Ödemeleri 566 Milyar TL, bütçe açığı 690 Milyar TL
B- Faiz gideri olmasa bütçe neredeyse açık vermeyecek off off.
C- Kısaca borçlanmak marifet değil, hele döviz ile borçlanmak ve garanti vermek
hiç marifet değil zaten döviz borçlanma maliyeti %10 ile Dünya rekoru
listesinin başındayız.
Üçüncü Bölüm- Daha BORÇLANMA HİKAYESİ Bitmedi
- 1-Gelelim TCMB ye
SWAP adı altında alınan borç ile (elin parası ile)
para piyasası çevirme işlemine, bu mekanizma ile ilgili bazı sorular soralım,
- Bir borç alırken bu borcun bir hesaplanma usulü,
- Bir borç maliyet hesabı bir üst limiti ve
- Bir ülke bazında bir borşlenme üst limiti neden yok?
- SWAP Muhasebesinde alınan verilen
para aktife yazılırken yani alacak
olurken, alınan borç para neden doğrudan pasife yazılmıyor da bilanço
dışında tutuluyor? - Borçlanma da anapara ve faiz
riskini ve likidite riskini Devlette neden
kimse yönetmiyor. - Hazine de ve TCMB de RİSK
Yönetiminden anlayan kalmadı mı?
- Bütçe kanunu
bütçe açığı kadar borçlanmayı öngörmek demek fakat bu
borçlanma yapılamıyorsa veya döviz olarak alınacak borcun faizi %10 larda
ise ne olacak?
Geriye para
basmak anlamına gelen işlerden başka seçenek kalmıyor?
veya Net Hata Noksan
denilen yol ile gelen para ile yangın söndürme
çalışması yapılıyor.
- Bütçe stratejisi ve vizyonu falan hak getire.
- Sabah kalkıp elimizi yüzümüzü
yıkayıp, şöyle bir havaya bakıp alınan
kararlar ile problemlere çözüm bulunmaya çalışılıyor. - Finansal Risk Yönetimi yok.
- 2-SGK yı
batırdı diye sürekli dalga geçilen ana muhalefet lideri neden çıkıp SGK
açıklarının ve emeklilerin veya maaşla çalışanların satınalma göcü kaybını
açıklayamaz?Muhalefet lideri kendi uzmanı olduğu konuda neden 1990 lar ile
bugünü mukayese etmez? - 3-Göstermelik
bütçe yapılırken emekli ve çalışan maaşlarına neden TÜİK
Enflasyonun altında zam yapılır? TÜİK enflasyon hesaplamasına inanan
kalmadığı bir ortamda gelir dağılımı bozukluğu, fakirleşme
yaşanıyor bu KALKINAMAMAK demek. - 4-Türk
vatandaşları için bu coğrafya kötü kader haline geldi çünkü sadece
belli kesim iş yapıyor ve ihale alıyor vatandaşın kaderi ise sürekli işsizlik,
düşük gelir ile çalışma, köle biçiminde yaşama ve parasal gücü
kadar tüketme, geleceğine yatırım yapamama çocuguna eğitimden uzaklaşması.
Dördüncü Bölüm- Bütçe Tablosuna Bakarak Başka Ne düşünülmeli?
- Bütçe mukayesesi için tabi ki 1.
2022 bütçesi seçilmeli, bu durumda insan
sormadan yapamıyor, yıllık enflasyon %85 olduğuna göre neden gider
bütçesi %174 arttı? - 2022 Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
(GSMH) 692 (700) Milyar dolar olacağı tahmin
ediliyor, - kur 18,60 TL olsa GSYIH TL
karşılığı 12,8 Trilyon TL büyüklükte,
- kur 25 TL olsa 17,3 Trilyon TL
büyüklüğünde bir ekonomi olacak Türkiye.
- 690 Milyar TL planlanan bütçe açığı
GSYIH nin %1,85 ü veya %2,5 çıkıyor.
Kısaca Maastricht Kriteri olan %3'ün bile altında. - Bu durumda anlaşılıyorki ya kurda
olağanüstü bir artış veya resmi
enflasyonda artış bekleniyor. - Başka bir hesap daha var, bütçedeki
gider artışı ile bulunan büyüklük 23,5
Trilyon TL hesaplanmış olmalı çünki 4,7 Trilyon TL hangi rakamın %20 si
diye sorarsam alacağım yanıt 23,5 Trilyon TL çıkıyor. Bütçe gideri maksimum
GSYIH'nın %20 si kabul ediliyor. GSYIH TL olarak 23,5 Trilyon ise 690
milyar TL açık demek BA/GSYI 3,4 çıkacak ve kur da 23,5 Trilyon / 692
Milyar dolar hesabından sonra kurun 33,95 e çıkması veya resmi
enflasyonun %174'e çıkması demek.
Seçin hangisi dolar kuru 33,95 mi olsun yoksa resmi enflasyon %174 mü olsun?
Bunu ben söylemiyorum bütçe komisyon rakamları söylüyor,
- ya olaganüstü bir gider beklentisi
var,
- yada bu erken seçim harcaması
mı?
- yada olaganüstü borç ödemesi mi?
- yada olaganüstü bir faiz harcaması
mı?
- yada olağanüstü enerji ödemesi mi?
- yada olaganüstü KÖİ odemeleri mi
geldi?
- yada olaganüstü bir güvenlik
harcaması mı olacak? veya
- olaganüstü büyük bir yatırım
yapılıyor? (imkansız ama yazdım)
Bütçe
giderlerinden hangisi olaganüstü yükseliyor ise işte orada bir olaganüstü
durum
var veya bütçe tamamen tahmin ve kontrol dışında?
Aslında yazdık
yukarıda tüm bütçesel problemleri bu bütçe yöntemi sistemi
TBMM çalışması
sürekli bir kapalı döngüye dönüştü, 4,8 Trilyon TL vergi toplama
imkanı yok
çünkü 1 yıl önce yarısını bile vergi olarak toplamadınız bu yıl
nasıl
toplanacak? Borçlanma imkanı da yok ve maliyeti yüksek?
- Bütçe de YATIRIM harcaması hiç yok
-0-
- Faiz giderleri olaganüstü büyük,
- Bütçe cari harcama kalemleri
olaganüstü büyük,
- Bütçe transfer harcamalarının içine
gizlenmiş vatandaşa hizmet olarak
dönmeyen ödeme GARANTİLERİ var. - Yabancı para cinsi yükümlülükler ve
borçların ulaştığı büyüklük ve
TVF üzerinden oluşan borç ve yükümlülükler bilinmezliğini koruyor. - Dış Ticaret açığı 10 ayda 100
Milyar dolar. İhracatın içinde ithal ürün
ağırlığı en az %65 ile %85 arasında ürüne ve sektöre göre değişiyor.
Bu durumda ihracat yaptıkça bu borç ve ödeme bütçesi ile Devlet veya
ekonomi sürekli zarar ediyor. İhracat rakamı ile övünmeyin artık
Dünyada ihracat yaptıkça batan başka ekonomi yok.
Tarihe uzun bir
not düşmüş oldum, tümünün çözümü " neo liberal olmayan
maliye ve bütçe
politikasında yatmaktadır, çözümü planlı ve sürdürülebilir
bir KALKINMA
ekonomisi modelidir "
Saygı ve
sevgilerimi sunuyorum,
R.Erman Dinçel
/ 6 Aralık 2022
Zafer Partisi
Genel Başkan
Ekonomi
Başdanışmanı
* Zafer Partisi Genel
Başkan Yardımcısı, Sayın Dr. Aslan Yaman'ın açıklamasından alınmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder